3
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1536
Okunma

Mektuplar vardı bir zamanlar,adına nağme de denilen…Kilimlere,ipek ibrişimlerle,ipek mendiller üzerine gergef gergef işlenen…Kah,cumbalara konan çiçeklerin rengi,adedi,cinsi,ile sevgiliye uzanan mektuplar…
Kiprit kutularında,derelerle,yarenlerle,yanık mendillerle,saç taneleriyle,kuytu bir köşede…verilirdi hasretle beklenen mektuplar…
Asker mektupları vardı,içi sımsıcacık sıla,vatan ve yürek kokan…Yollar uzundu,geç gelirdi,yollardaydı gözler…Ama ,sımsıcak sevgi,hasret ve güzellikler kokardı mektuplar…
Gurbete gitmiş ama,yüreği ve aklı sılada kalmışların bir mektupları vardı ya,sorma gitsin…Hele gurbete gidip de dönmesi gecikmiş,sılayı unutmuşlar için türküler az mı yakılmış,”Yarim İstanbul’u mesken mi tuttun?”diye,mektuplar niyetine…
Kimileri saklar bir ömür mektupları,kimileri de gözyaşlarıyla ıslatır…Öpülür,koklanır,en güzel yerde saklanır mektuplar…Yolları gözlenir postacının,bazen boynuna sarılınır,bazen de konur o yorgun yanağa içten bir buse…Tanır o yorgun ayaklar tek tek adresleri,olur çoğu kez teşekkür,bir acı kahve,mendil…müjde hediyesi.
Şimdi e-mektup icat oldu,adresler bilmem ne sitede…Ne sıcaklık,ne koku,ne de ruj lekesi…İşsiz kaldı postacılar,tanımaz artık o adresleri…Nostalji oldu,eski pullar,işlemeli mendiller ve desen desen kilimler…Öksüz kaldı türküler,Zeki Müren’in “Kahır Mektubu”ndaki yüreği yakan nağmeler…Kenarı yakılmıyor,içine gül yaprağı konmuyor,ne cümlelerine,ne de kağıda sinmiyor artık sevgiler,nağmeler ve hüzünler…
“Yine yakmış,yar mektubun ucunu,askerlikte sevda çekmek zor diyor” diye ağlamıyor gelinler,sözlüler…”mesaj gönderildi…mesaj alındı…mesajınız var…”diye haber veriyor posta kutuları,sesten,kameralardan gönderiliyor,cep telden sevgiler,sitemler…
Sarmıyor artık,aşkın,dostların sıcaklığı yürekleri…Sanala,teknolojiye evet ama,arada bir,sımsıcak nağmeler göndermeli,dostlarımıza,sevdiklerimize...