Bu yıl bir milyona yakın birinci sınıfa başlayacak olan öğrencilerin içinde benim torunum Zeynep de var. Milli Eğitim Bakanlığı ilkokul birinci sınıfa başlayacak olanları normal eğitim öğretimin başlama tarihinden bir hafta önce başlatma şekli son yıllarda Milli Eğitim Bakanlığı’nın yaptığı işlerden en güzeli ve en isabetlisi olduğunu bizzat yaşayarak gördüm. Çünkü çocukların çoğu annelerinden ayrılmakta zorluk çekiyor. Zeynep de okula gidinceye kadar midem ağrıyor diyerek okula vardı. Okulun bahçesine vardığımızda ağlayan çocukları gördükçe annesinin bacaklarına sarılarak içeriye girmemek için direnmeye başladı. Ama nafile. Öğretmenlerimizi ve okul idarecilerini tebrik etmek gerek çünkü bilgi ve tecrübelerini konuşturdular. Önce öğretmenler bizleri uzun zamandır tanıyormuş gibi davranıp çocuğun güvenini kazanmaya çalışırken bir yandan da okulun bahçesine getirdikleri çeşitli eğlence araçları sayesinde çocukları sessizce annelerinden koparmayı başarmış olmalılar ki ağlamalar azaldı yanında ki çocuklarla el ele tutuşarak sınıflara girdiler. Ancak ağlamaya devam eden bazı çocukların anneleri de mecburen sınıflara girerek bir müddet beraber oldular. Zaman ilerledikçe çocuklar öğretmenlerinin sevgisini görünce kısa sürede yeni ortama alışıveriyorlar. Aslında okulu sevdirme işleri sadece günümüzde değil Osmanlı’da da yapılırmış. Çocuklar okula başlayacakları zaman onlar için “Amin alayı” denilen merasim düzenlenirmiş gaye çocukların korkularını yenip severek,istekle okula gitmelerini sağlarlarmış. Gördüm ki dünde bugünde her şeyin başı sevgi imiş. Bu vesileyle yeni Eğitim ve Öğretim yılının öğrencilerimize, öğretmenlerimize hayırlı olmasını diliyorum.



Fevzi GÜLTUNA

8 Eylül 2014 /Ankara