Saat yedi gibi aydından yola koyulduk,Gün akşamı gösteriyordu bulutlar sarmıştı güneşi
Bu güne dek pek çok gün batımını görmüş izlemiştim.
Bu gece başkaydı.
Güneş mor bulutlar arasındaydı iyice zayıflamıştı kızıllığı ,ama beni hayrete düşürense
Bulutlardı.
Lacivert bulutların kenarlarını kızıl bir kalemle çizmişti rabbim.
Nasıl bir çizgi nasıl bir kızıl renkti anlatılmaz güzeldi.
Bakmaya doyamadığım bir tabloydu biz ilerledikçe güneş küçülüyordu bulutlar arasında ve kayboldu.
Ama mor bulutların kenarlarındaki kızıllık bir zaman daha devam etti.
Tabi ki benimde hayranlığım torunuma resim çekelim dedim sede olmadı baya uzaktı çünkü
Neyse hayalimde bir zaman yaşar bu güzellik.
güneşin gitmesi ile havada loş bir karanlık çökmeye başladı artık gün geceye bırakmıştı zaman
Çamlıktan hafif dağ yoluna vurduk ki tarafı ağaçlı bir yoldan ilerledik.
Kimi biraz tepe kimi ine çıka kararan hava içinde kuş dası göründü
Işık böceği gibiydi her yer
Nerde eski kuşadası nerde şimdiki
Benim hayalimdeki çalıkuşu feridenin gittiği eski konaklarla olan kuşadasıdır yenisi ise hiç benzemiyor neyse.
Biraz dolaşıp karışık bir trafik arasında gideceğimiz mekana ulaştık
Alkoçlar Adakule oteldi
Oldukça büyük muhteşem bir yerdi.
Labirent gibi koridorlardan dolaşıp balkonu bulduk
Beyaz sandal ya örtüleri ile süslenmiş beyaz masalar
Yeğenlerim karşıladı bizi sevinçle sarılıp özlem giderdik akrabalarda vardı sağ olsunlar hepsi yanımıza gelip saygı sevgilerini gösterdiler mutluluk düolu geceydi.
Çocuklar küçüktü daha ağabey olan ilk okul üçe gidiyor ardından gelen ikizlerse ikinci sınıfa geçmişlerdi üzerlerinde beyaz padişah kıyafetleri başlarında şapkaları görülmeye değerdi
Caz
Müziği eşliğinde yemekler yeniyordu bir yandan
Kimi sohbet ediyor zaman güzel geçiyor du .
Birden zeybek çalmaya başladı
Efeler sahne aldı davul zurna ile oynamaya başladılar içim titredi
Düşmanın denize döküldüğü bu günlerde efeler ben çok gerilere götürdü .
Yine yurdun kurtuluşuydu aklıma gelen
Gece güzel geçiyordu danslar edildi herkes eğlence içindeydi.
Bir ara damadın kardeşleri dendi
Ablaları arkadaşlar bir gurup harman dalı oynamaya başladılar.
Öyle uyumlu ve güzel oynadılar ki bitmesin dedim, seyretmeye doyulmazdı
İşte dedim egenin evlatları böyle güzel oynar
Zaman ilerliyordu çocuklara kınalar yakıldı birazcık oynattılar.yavrularım küçücükler ve ne yapcaklarını şaşırmış durumdalar
Derken takı başladı boyları küçük olunca sandalyelere çıkardılar ayakta durdurup takılar takıldı
Gel öpeyim dediğim zaman çok insan öptü öpmeyin beni ya diyorlardı .
Gecenin sonu geliyordu.
Artık gitme zamanı çok kişi veda edip ayrıldı tabi ki bizde vedalaşıp
Yine ışık seli olan kuşadasından ayrıldık
Ayni yollardı ama artık karanlıktı gecenin kasveti çökmüştü sadece geçtiğimiz yollarda kasabaların ışıkları vardı aydınlatan
Bir gecenin anısıydı unutulmasın diye anlatmaya çalıştım

Ayşe Karan