Gidiyorum bastığım her adımı silerek,gidiyorum kurduğum her düşü unutarak ,gidiyorum vardığım her semti yere sererek ...
Hoşçakal demek istiyorum mümkün olmadığını bilerek ,bir özür birde veda ediyorum istemiyerek ,doğru olduğuna inandığım inandırıldığım yanlışa kapılarak bugün yarını dürtüyorum her şey dilediğin gibi olsun bunu istiyorum giderken ,gözlerim yaşlı aynı Nisan yağmurları gibi aynı sibirya soğu gibi bedenim hiç bir dürtüm yok artık ,hiç bir sebebim yok İstanbul artık sende yoksun çünkü o yok İstanbul fakirsin yoksulsun İstanbul yoksulum İstanbul yoksul .Sen anla beni Kız Kulesi sende yalnızsın benim gibi için sıkılmıyor mu?hıçkıra hıçkıra ağlamıyormusun ?söyle benim soy adım mı acı? hiç mi yok yaptıklarımın kefareti atın şimdi beni nezarete yoksa ben çekeceğim kendimi sonsuz inzivaya . Boynumda elem sarmış dolamış boğazlamakta umutlarımı bir yılan gibi zehrini kanıma boşaltmış zalimce mundar etmiş hayallerimi