22
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1531
Okunma

Kardeşimi uğurlayınca biraz buruk, biraz kederli bilgisayarımın başına oturdum. Maksat kafa dağıtmaktı; Epey bir dağıtmış olmalıyım ki, acıktığımı hissedince kalkıp mutfağa yöneldim. İşten gelince pişirdiğim bamya biraz ılınmıştı.
Laf aramızda bamyayı da çok severim hani. Bir tabak bamyadan koydum, yanında acı biber ile yoğurtta olursa başka yemek aramam.
Yoğurdu çıkarmak için buzdolabının kapağını açarken Minnoş geldi aklıma. Minnoş da yoğurdu çok seviyordu. Bir tabak da ona koymalıyım diye düşünürken Minnoş’a “Minnoş! Gel oğlum sana yoğurt koydum, buz gibi ye de için açılsın” diye seslendim ama Minnoş’tan ses seda çıkmıyor. Zaten pek benimle konuşmazdı Minnoş ama hiç olmazsa kafasını saklandığı yerden çıkarıp acı dolu bakışlarla bana bakardı.
Yoğurt tabağı elimde kalakaldım. Az önce kardeşim gelip Minnoş’u almıştı ya. Şimdi nasıl yemek yiyeceğim, lokmalar boğazımdan nasıl geçecek?
Şu kısacık üç günde nasıl da alışmışım Minnoş’a; o bana alışmasa da…
Minnoş kardeşimin kedisi olur. Kardeşim, şehir dışında üç günlük tatil yapacağı için kedisini bana bırakmıştı ama o da tedirgindi ben de…
Kardeşim, Minnoş balkondaki çiçeklerimi koparır mı diye düşünürken ben, evin her yeri kedi tüyü olur mu diye düşünüyordum.
Kediyle geçirdiğimiz üç gün boyunca, kedi benimle konuşmadı, konuşmadı derken öyle derli toplu cümleler kurmasını beklemiyordum tabii. O kendisine söylenen sözlere mırıltılarla cevap veren bir kedi olduğu için öyle dedim. Bırakın mırıltıyla bana cevap vermeyi, koltuğun arkasından bile çıkmadı ama oradan bile o hüzün dolu bakışlarını görüyor içim parçalanıyordu.
Sahiplerinin kendisini terk ettiğini düşünüp içerliyordu besbelli.
Sevgi böyle bir şeydi işte… Kendisini terk etmiş bile olsa sahibini özlemek gibi…
Sevgi böyle bir şeydi işte; Yaratılanı, Yaratan’dan dolayı sevmek…
Minnoş’un yoğurt kabını masaya koydum ve kendi tepsimi alıp içeri geçtim. Minnoş’un tüyleri havada uçuşurken, boğazımdan geçse de, geçmese de yemeye çalıştım.
Sonra insanları düşündüm; savaşları düşündüm…
B…tan bahaneler uğruna ölen onca masum çocukları düşündüm ve yüreğim ezildi.
İnanın ezildi! Ben bir kedi için ağlarken siz canavarlar masum insanlara nasıl kıyıyorsunuz? Bunları düşündüm.
Allah, cümlemizi ıslah eylesin…
05.08.2014 /Emine UYSAL