Sana en son özür dilerim demiştim bunda ne kadar samimi olduğumu sorgulamana luzum olmadığını biliyorsun.
Çünkü senin zamanında etrafında olan arkadaşlarını gözünde büyüttüğün kadar olmadıklarını anlamış olman gerekli
hani o bu kadar arkadaşım varken bu şehirde sırtım yere gelmez diyordun ya o arkadaşlarının sayısı ne kadardı bilmem ,
ama bilgin olsun geçen zaman içinde onlardan kimse kalmadı,en samimi arkadaşın Erol bile artık uzuktan uzağa selam verdiğin bir tanıdık olarak listedeki yerini aldı.
ah aklımdan çıkmadan sana bu mektubu neden yazıyorum biliyormusun ?
konu arkadaş olunca bu gün bir bankada ufak bir işim vardı orada beklerken senin okul yıllarından taa orta okul yıllarından bir tanıdığı gördüm.
kim mi Necati hani sen ve arkadaşların o na isim takmıştınız sümüklü necati
senin terbiyesizliğin yüzünden beni tanımasın diye başımı yerden kaldıramadım,
tanısa ne olur ki diyeceksin tabii bir şey olmaz ama ya selam vermezse diye çekindim.
biliyorsun o sizinle arkadaş olmak için çok uğraşımıştı neredeyse ağızıyla kuş tutacaktı ama sen ve arkadaşların
o kadar ukala idiniz ki o nu aranıza almayı zayıflık görüyordunuz .
Ve onunla yıllar yıllar sonra karşılaşmak bana kaldı,yaşlanmış belli ki hayatın yükü sırtından hiç inmemiş ,yüzü asık,kaşları çatık,en kötüsü bakışları o kadar boştu ki,okadar boş olmasa belki cesaret eder geçmiş zaman için senin adına
özür dilerdim.
ben artık sen olmamak için çabalıyorum ,senin yaptığın hataları düzeltemem ama en azından çocukların yapmasın diye uğraşabilirim diye umut ediyorum.hoş bunu beceremediğimi büyük oğluna baktıkça anlıyorum,yıldızımız bir türlü barışmadı ben ne söylersem tersini yapmak için uğratığı zamanı yıllar önce sen düzelmek için uğraşsaydın şimdi ben....
neyse şimdilik bu kadar aklıma geldikçe sana yazarım
senin yaşlanmış halin