Sevgili okur....
Azizim.
’’Allah mustahakını versin’’isimli yazıma yorumundan mutlu oldum.
Sen düzelttiysen,başkalarına tavsiye ettiysen,onlarda başkalarına....
Emeğimize değdi demektir.Okuduğunuza değdi demektir.
Yanlışlar da doğrularda birer birer çoğalır ve yayılır.
İnsanın yol alışı birer birer attıkları adımlarıyladır.

İnsanın;
yanlışa veya doğruya yakınlıkları her an aynı mesafededir.

Üstelik;
Cennete cehenneme kavuşmak için, adım atmayı gerektirecek kadar bile mesafe yokur.
Aramızdaki uzaklık,boyut farkından ibarettir.
Hakkın hikmeti gereği ,bir perdeden ibarettir.

Hani kulağımız belli seslere endekslidir ya.Öyle olmasa adem olamayız.
Gözlerimiz de belli dalga boyuna ayarlıdır ki adem olalım.

Yoksa;başka boyutların varlıkları olan meleklere,cinlere,ruhlara karışırdık.
Adem sınırlaması olmazdı.Şeriat yani yasalar alemi olan hakikat alemine ait bunca yasa uygulanamazdı.

O aleme gidip gelenler, çaresiz,bu alemin diliyle konuşurlar.Bazı anlayışı kıtlar,onca anlatılanları yeterince anlayamazlar.

Bilesin ki orası bazıları için yetmiş ikibin perde ile örtülü,sırdır.Bazılarına ise alenidir.
O sırlara ancak temiz olanlar yakaşabilir.
Sırdaş olanlara,sır saklamaları konusunda tembihat yapılır.Verilen izinden öte sırları faş edenlere, kapılar kapanır.O yüzden keramat ve mucize yasaklanmıştır.
Konulan sınırları aşanlar derece kaybederler.

Peygamberler ve vekilleri o alemi ve bu alemde nasıl davranılması gerektiğini en beliğ dille anlatan elçilerdir.

Ancak onları anlamak için belli bir akli olgunluk gerekmektedir.

Malesef bu meziyet herkeste aynı yaşta gelişmiyor.Kimileri için yedi yaş yeterken kimilerine yetmiş yaş olgunluğu gerekiyor.

Herkese karşı sabırlı davranmakta Rasulü kibriyanın makamını işkal eden velilere düşüyor.
Alemlere rahmet etmek,Allah’ın ahlakıyle ahlaklanmış velilerin merhametinin bir tezahürüdür.

Allah eksik sıfatlardan münezzehtir.
Hamd edilmeye layık olan ancak O’dur.