10
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1003
Okunma

Zaman zaman arkadaşlarımı arar hal hatırlarını sorarım. Bunu yapmazsam yaşamımda büyük bir boşluk hissederim. Bazen beni hiç aramayan birini bile dönüp dönüp aradığım olur.
O beni merak edip sevmiyor olabilir; Ben onu merak edip seviyorum bu yetmez mi?
Dün yine bir dostu aramak ihtiyacı duydum ve aradım.
Kim diye sorarsanız, Tacettin Komutanımız.
Önce sesini tanıyamadım. Malum benim kulaklar sese karşı pek duyarlı değil. Bir an numarayı mı yanlış tuşladım diye düşündüm. Tekrar tekrar “alo” dedim. Sonunda sesi tanıdım.
Kendisi uzun zamandan beri hasta olduğunu, hastanede yattığını, hastalık bahanesiyle sigarayı bıraktığını söyledi. Önce kendime çok kızdım, aramakta bu kadar geciktiğim için.
Oysa her insan gibi benim de yaşam savaşım, telaşelerim vardı ama bütün bunlar dostlarımızı ihmal etmeye değecek gerekçeler değil.
Kendisine çok geçmiş olsun, acil şifalar diliyorum. Duymayan arkadaşlarım varsa duysunlar isterim. Hasta bir insana geçmiş olsun demek, hal ve hatırını sormak kadar güzel ne olabilir ki?
Hem biz burada kocaman bir aile değil miyiz?
Haydi telefonlara…
21.07.2014