Gerçekleri doğmalarla açıklamaya kalkışanlar, cehalet bataklığına gömülmekten kendilerini kurtaramazlar.
Başkasının kuyusunu kazmadan önce, git kendi mezarını kaz!
Şerefsize şereften bahsetmek, boş bir çabadan başka bir şey değildir.
Adaletsiz yöneticinin en önemli özellikleri; korkak, küstah ve mutsuz olmasıdır. Korkar çünkü bir gün adalet kendisinden hesap soracaktır, küstahlaşır çünkü korkusunu ancak böyle yenebileceğini sanır, mutsuzdur çünkü aklı hep yaklaşan hesap günü ile meşguldür.
Zekâ ve bilgi düzeyi senden daha düşük insanlar tarafından yönetiliyor olmak, işkence çekmekle eşdeğerdir.
Özgürlüğün için mücadele etmiyorsan ya robotsun, ya da hayvanlaşıyorsun…
Akıl, onunla övünmek için değil onu kullanmak içindir.
Emperyalistler iyi bir kuklacı, hainler ise kötü birer kukladırlar.
Öğretemediğin bir işi, öğrendiğini iddia edemezsin.
Zorlukların içerisinde fırsatlar saklıdır; yeter ki görmesini bil…
Tarihte birçok kralın, hükümdarın adı bile anılmazken; her bilim adamının adı tarihe altın harflerle yazılmıştır.
İnsanlar aslında ne büyüktür ne de küçüktür. Durduğun, baktığın yere göre ya büyüktür ya da küçüktür.
İçindeki “ben” ile yaptığın savaşı kazanamadıysan diğer savaşların da hepsini kaybedeceksin demektir.
Hırsızın, namussuzun, ahlâksızın, katilin bol ve makbul olduğu toplumlarda; dürüstler, namuslular, ahlâklılar cezalandırılmaya hazır olsunlar.
Sadece öğrenciler değil, milletler de sınavdan geçer. Öğrenci sınavda başarısız olursa bir üst sınıfa geçemez veya bir üst okula giremez; ama millet başarısız olursa tarihten silinmesi bile söz konusu olabilir.
Adamın kendi küçük, makamı büyük; boyu kısa, eli uzun; aklı az çalışıyor, çenesi hiç durmuyor; vefa bilmez, kalleşliği çok iyi yapar; merhameti hiç yoktur, zulmü çoktur.
Haksızlıklara karşı gözlerini, feryatlara karşı kulaklarını kapatanlar “insanım” diye dolaşmasınlar…
Suçu başkalarının üzerine atarak hatalarından kurtulacağını zannedenlerin, zihinsel gelişimlerini tamamladıkları da şüphelidir.
”İt, iti ısırmaz.” Derler. Hadi canım sende! Aralarına bir kemik at da gör ısırıyor mu ısırmıyor mu!
Karşılığı olmayan ne bir iyilik ne de bir kötülük vardır. Boşuna dememişler, etme bulma dünyası…
Nefret ateşini ancak sevgi suyu söndürebilir.
Sıfır, ona eşit olur mu? Demokrasiye göre oluyor; çünkü cahilin bir oyu eşittir âlimin bir oyuna…
Önce ne olduğuna bir bak, sonra da ne olacağını bir düşün! Ve şimdi söyle bakalım: Bütün bunlara değer mi?
İyileşmek istemeyen hasta için, doktorların yapabileceği hiçbir şey yoktur.
Hiçbir ülkede hiçbir diktatör kendiliğinden ortaya çıkmaz. Diktatörleri yaratan o ülkenin halkıdır. Hiçbir ülkede hiçbir diktatör kendiliğinden gitmez, o diktatörü götürecek olan gene o ülkenin halkıdır.
Hayvanların ve çocukların sevilmediği, hatta öldürüldüğü bir dünyada yaşamaktan utanç duyuyorum.
*Bir hazinenin üzerinde oturuyorsun, farkında değilsin. O hazine sensin, sen… Başka yerlerde boşuna arama!
(Yakında kitap olarak bastırmayı düşündüğüm Oruç Baba’dan Aforizmalar-2 ön çalışmasından alınmıştır.)