Asıl sorun yanlış yapman değil; yanlışta direniyor olmandır.
Sürüdeki bireyler geriye bakmaz, geride kalanı beklemez. Onların tek bir hedefi vardır, ilerisindekini takip etmek. O yüzden sürüdeki birey nereye gittiğini ya da götürüldüğünü de bilmez. Mesela sürüdeki koyunların gittikleri yer, bazen yeşil çimenlerle doludur, bazen de bir uçurumdur.
Özverili olmanın aptallık sayıldığı bir yerde, çıkarcılık tavan yapmış demektir.
Feraset sahibi olmayıp da her şeyi bildiğini ve anladığını iddia edenler, sahtekâr değillerse mutlaka gevezedirler.
İnsanların çoğunluğu bir şeyi yanlış yapıyorsa, bunun doğru olduğunu kanıtlayacak hiçbir mantık kuralı bulamazsınız. Sadece aklınızı biraz zorlarsanız belki bu konuda demagoji yani laf cambazlığı yapabilirsiniz.
Dününüzü bugün için harcayamazsınız, ancak bugününüzü dün için harcayabilirsiniz. Peki, yarınınızı mı? Onu geçiniz, çünkü yarın diye bir şey gerçekte yok!
Yanlış trene bile binmiş olsan, inebileceğin bir istasyon mutlaka vardır.
Tilki komşunsa, tavuk beslemeyeceksin.
Fırtına gücü yettiğine dayılanır, gücü yetmediğine ise selam verip geçer.
Sahip olmadığın vasıflarla övülüyorsan, bundan sevinç değil utanç duymalısın.
Büyük adamın dalkavuğu olmaz; küçük adam ise dalkavuksuz yapamaz.
Dil bazen diken olur batar, bazen bıçak olur yaralar, bazen mermi olur öldürür; eh arada sırada güzel bir şeyler de söyler!
Dilin attığı okun hızına hiçbir okçu erişemez.
Birileri yoksullaşıyorsa, mutlaka birileri de zenginleşiyordur.
Gerçeği kendine uydurduysan, artık o gerçek olmaktan çıkmıştır.
Güzelliğin seveni de düşmanı da çoktur.
Başkalarının hürriyeti varsa benim de vardır.
Toprağa kök salmamış bir ağacı sökmek çok kolaydır, köklenmiş ağacı sökmek ise oldukça zordur. Milletler de böyledir. Eğer bir millet vatan bellediği topraklara kök saldıysa onu oradan kolay kolay hiçbir güç söküp atamaz. Çünkü o milletin toprağını kazarsanız ya atalarının kemiklerini ya da tarihi eserlerinin kalıntılarını bulursunuz. İşte bir milletin kök salması budur.
Senin olanla yetinmezsen, kanaat etmezsen onu da kaybedebilirsin.
Yönetime dalkavuklar dolduysa, bilin ki liyakat rafa kaldırılmıştır.
Senin yerinde olmak isteyenler varken sen de başkalarının yerinde olmak istiyorsun.
Karanlığın krallığı, küçücük bir ışık çıkınca bile yıkılır.
Gölgeni seyretmek istiyorsan arkanı ışığa ver, gölgenden kaçmak istiyorsan yüzünü ışığa dön.
Seni sevenleri sevmen çok güzel bir davranıştır; seni sevmeyenleri sevmen ise bundan da güzeldir.
*Yükselmek marifet değildir, asıl marifet çıktığın yerde kalabilmektir.
(Yakında kitap olarak bastırmayı düşündüğüm Oruç Baba’dan Aforizmalar-2 ön çalışmasından alınmıştır.)