Evlerinin önüne bir polis arabası yanaştığında, insanların çoğu “Acaba beni mi almaya geldiler?” diye düşünüyorsa, o ülkedeki rejimin adı demokrasi değil faşizmdir.
Kararını ver, yanlışsa düzeltirsin.
Burada bu kapı sana kapatıldı mı? İnan ki bir başka yerde bir başka kapı da senin için açılıyor demektir. Bütün iş sana kalmış. Yani bu açılan kapıyı bulup bulamamak sana bağlı…
Güzel güzel söylemek istiyorsan, güzel güzel dinle.
Her rejimin amacı, tekdüze insanlar yaratmaktır. O nedenle her rejim önceliği eğitime verir.
Kırılan kalp tamir olmaz. Hep kırık kalır.
Farklıysan mutlaka fark edilirsin. Değilsen fark edilmek için boşuna uğraşma. Zamanını fark edilmek için harcayacağına farklı olmak için harcamalısın.
Ne kadar büyük olursa olsun her mücadeleyi ilk başlatan sadece tek bir kişidir.
Her güzel konuşan ve güzel yazan güzel insan demek değildir.
Bir ilişki bittikten sonra “Bedelini ödedim.” Diyenlere şaşıyorum. Senin bedel ödemiş olman neyi değiştiriyor?
Kendinizi kullandırtmıyorsanız, başkasının sizi kullandığını düşünmesinin hiçbir sakıncası yoktur.
Fesadın cehennem ateşi, içinde yanar.
Ne söylediğini bilmezsen söylediklerinin arkasında duramazsın. İyi dinlemezsen söylenenlerin ne anlama geldiğini bilemezsin.
Sen küçük olduktan sonra gururun büyük olsa ne fayda!
Baltayı eline alanın amacı kesmektir.
Diyojen gibi gündüz elimize fener alıp “Adam” arayacağımız günler galiba yakındır!
Mutsuz olacağın endişesini yaşarsan mutsuz olursun. Boş ver, mutsuzluk gelip seni bulduğunda üzülürsün ve bu durumdan kurtulmak için çareler ararsın. Henüz olmamış bir olumsuzluk için şimdini zehretme.
Sen sana yetmiyor musun ki de başkalarından bir şeyler bekliyorsun?
Bazıları tarihin gidişatını değiştirme iddiası ile yola çıktılar, ama ufacık bir nehirde boğulup gittiler!
Trajik bir olayın arkasında bir komedi, komik bir olayın arkasında da bir trajedi olmadığını nereden biliyorsun?
(Yakında kitap olarak bastırmayı düşündüğüm Oruç Baba’dan Aforizmalar-2 ön çalışmasından alınmıştır.)