4
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
1277
Okunma
Bir şeyler oluyor… Göğsüm ağrıyor savaş varmış gibi yerinden çıkacak, heyecandan değil yaşadığım kötülüklerden… Bıktım bu iki yüzlülükten! Ne olacak şimdi? Hüngür hüngür ağlıyorum. Her zaman böyle ağlayacak mıyım? Göğsümün acısı geçmeyecek mi hiç? Bir şeylerle uğraşırken hep kafam başka yerde mi olacak? Çok yoruldum ben çok usandım…
Yalancı kuşkular, sahte yüzler, gerçek olmayan dostluklar birde anne…
Mutluyumları oynamak istemiyorum artık gerçek olmayan gülücükler saçmak istemiyorum etrafa. Ağlamak istemiyorum. Gözyaşlarımın sesini duymasınlar diye siliyorum geçiyor… Keşke yaşadığım şeyleri de silip atabilsem kalbimden aklımdan… O kötülükler göğsümün en derininde en içinde birbirleriyle savaşıyorlar galip olan anne oluyor… Sevgisizlik, merhametsizlik oluyor…
Bak yine ağlıyorum ama bu sefer sessiz… Sakin, huzurluymuşum gibi ama değil, sanki kurtuldum gibi bu iğrenç duygudan ama değil işte… Kurtulamıyorum… Silemiyorum aklımdan! Sinirleniyorum.
Hayatta öyle kişiler tanırız ki en ufak olumsuzluklar onlar için büyük bir sorundur. Ama ben; mesela tek derdim derslerim olsaydı, sevgilim olsaydı, kendim olsaydım… Arkadaşlarım! Ama değil işte…
Sıkılmak bazen sessizce bağırmak, bırakmak kendini kimseye göstermeden. O sahte gülüşlerin arkasına saklanmak… Susmak delicesine… Konuşarak susmak… Fark ettirmeden.
Niye ben? Diye sorup cevabını tekrar tekrar bulamamak. Üşümek donmak bazen. Bazende yalnızlıktan titremek… Dalıp dalıp uzaklara gitmek bir şey yapmıyormuş gibi gözüküp aslında çok şey yapmak. Düşünmek gibi hayal kurmak gibi…
“Değerini kaybedince anlarsın!” değil artık hayat.
Yok öyle bir tabir.
O zaten senin kalbini delmişse kaybetmişsin demektir.
İster var olsun ister yok…
Bak o’da silindi peki kalbinim içindekiler? Aklımdan çıkmayan onca kötü olay?
Yine silinmedi…
Ve asla silinmeyecek olan…
Koca bir boşluk! Anne boşluğu…
Kesinlikle bu yaşlarda ihtiyaç duyulan şey. Ama bak o bende yok! O boşluğun yerini kimse alamıyor öylece bir boşluk var giderek çukurlaşıyor içini kötü olaylar doldurmaya başladı ve artık taşmak üzere… Volkanik dağlar misali… Taşarsa yanarım… Ölürüm!
Yaşamanın bir sebebi vardır.
Sağlık, huzur, aşk, sevgi, ev, iyi bir eş, meslek…
Benimkisi ise biraz merhamet, anlayış, küçük tatlı bir gülümseme…
Ama yok.
Peki bunlar olmadan huzur, aşk, ev vs. vs. olur mu? Olmaz.
Derin derin nefes almak belki rahatlamak.
Tek rahatladığım şey bu zaten.
Ve tek acı çekeceğim şeyde…
Başkaları için yaşamak değil bu. Bu kendinle aranda olan bir şey ve artık başarmak.
Nefes al…
Nefes ver…
Mutlu olmak…
İnanmak, güvenmek kendine!
İstemek…
Hayatın en güzel anlarını dolu dolu yaşamak…
KÜBRA GÖK