Beklemek ... 8 harften oluşan bu eylem bildiren sözcük , çok farklı bakış açılarına pencere açmakta hayatımızda .
Beklemek , kimilerine göre sonsuz karanlıktaki tek umut ışığı .Kimilerine göre sevdalıyı özlemenin en güzel yanı . 9 aylık hasretin adı beklemek ... Eğer gelmiyorsa sonsuza giden özlenen , karanlığın acı tadı beklemek belki de ...
Hasretinden prangalar eskitir,bekleyen ... Özlemenin ve özleyenin en yakın yoldaşıdır beklemek... Nice aşıklar yüklenip sevdalarını yıllarını geçirmişler bekleyerek . Nice anneler 15 ay Mehmetlerini bekler kapıda ... Bir mektubunu , bir gülümseyişini , bir busesini hatta bir yudum nefesi ...
Hayatın her yerin de yok mudur ki bu beklemek ? Hangimiz beklemedik ki pencere de bize kırmızı bisiklet getirecek olan babamızı . Hangimiz beklemedik okula ilk geldiğimizde kapıda tanıdığımız bir yüzü ...Ya da yüreğimizi ilk defa kıpırdatanın tebessümünü beklemedik mi ?
Buna rağmen beklemek her an güzel , umutlu bir serüven ...Siz siz olun çok bekletmeyin sizi bekleyeni ...
Evet , beklerken yorulur gönül evi , gözlerde son umut ışığı ... Bazen bekleyene , yare ulaşmaya engeldir karlı dağlar , yeni sevdalar . Bekleten , yeniye açarken kapılarını , bir kalemde silerken geçmişi ; bekleyen hala buğulu camlara bakar o zaman siyah beyaz fotoğraflarda dindirir özlemini.
Ama her zaman vuslata ermez gönüller . Uzanan eller boşlukta kalır , gözler yokluğa alışır . ’’YOK’’ ta kaybolur umutlar ... Artık özleyen için bekleyişin sonu , sonsuz sevdanın başlangıcıdır .