Ödünç alınan son kuruşla ödenen ilk kuruş arasında tabii muazzam bir fark vardır. goethe
halimkok
halimkok

Geçmiş O Kadar da Geçmemiş

Yorum

Geçmiş O Kadar da Geçmemiş

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

928

Okunma

Geçmiş O Kadar da Geçmemiş

Geçmiş O Kadar da Geçmemiş

Geçmiş, o kadar da geçmiş değil aslında...

Gözlerimi kapattığımda çiğdemlerin, çiçeklerin kokusunu duyuyor, sarp dere kenarındaki böğürtlenlere uzatıyorum ellerimi. Bir gün önce işaretlediğim Kenger sakızlarımı toplamayı unutmamalıyım... Ama daha sonra! Şimdi henüz Güneş çok yakıcı... Şöyle kuşluk vaktine doğru dönsün de... Hem otlamakta olan kuzular da dinlensin biraz... Bir ağaç gölgesine çekilip azıkları açma vakti.

Ceyhan Nehri’ nin kenarına doğru sürüyorum kuzuları. Gürlevik’ in sesi yankılanıyor dağlarda.
Türlü kuşların sesi kavak ağaçlarında, söğütlerde, iğdelerde…

5-6 yaşlarında bir çoban. Köyün koyunları kuzuları ile dağ tepe dolanıyor gözlerimin önünde.
Yılandan, çıyandan, kurttan köpekten korkmak gelmiyor da aklıma karşı tepelerden helezonlar oluşturarak yaklaşan rüzgârdan korkuyorum. İçinde şeytan olurmuş “Talaz” denen o rüzgârın.
Bir kere içine düşen insanın, kurtulma imkânı yokmuş.

Bir yandan kendimi uzaklaştırırken bir yandan da dağılan kuzuları toplama telaşı içinde, toz toprak bulutu ile savrularak gelen rüzgârı gözlüyorum. Baktıkça daha çok bana doğru geliyor ama bakmayınca da aniden yakalanırsam diye korkuyorum.

Köyümüzün görünmediği yerlerde bu korku daha bir sarıyor içimi.
Uzaktan da olsa köyü görebileceğim tepelerde ise köyümüzün büyüklüğü kadar artıyor cesaretim. Zaten görünür bir nokta da korkmak, görünmez bir noktada ölmekten daha beter o ortamda.

Sonra bir kuş konuyor yakınlarıma. Sessizce yaklaşıp yakalamak düşüncesi unutturuyor her şeyi.
Zaten akşama ne kaldı ki şunun şurasında. Köye girip te kuzuları koyunları sahiplerine dağıttığım
zaman özgürüm... Dilediğin gibi koş oyna.

Ama o vakte kadar da hava kararmış oluyor. Zaten pek öyle koşacak oynayacak derman da kalmıyor ki dağ tepe dolanan bedenimde. Nasıl yatıyor nasıl uykuya dalıyorum hatırlamıyorum bile.

Sonra açıyorum gözlerimi, uyanıyorum. O zamanki babamın yaşından bile büyük yaşım.
Oyuna bile vakit bırakmadan oyun gibi geçen hayat. O kadar hızlı geçmiş ki… Geçmiş hâlen geçmemiş te burada sanki… Tüm kokularını, tazeliğini koruyor içimde…

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Geçmiş o kadar da geçmemiş Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Geçmiş o kadar da geçmemiş yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Geçmiş O Kadar da Geçmemiş yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL