12
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
4075
Okunma
Bir hasret bir özlem vardı içimde hiç bir zaman bu duyguyla baş edemedim...Özlüyordum hemde ne özlem tarifi bile imkansızdı.
Gecesi ayrı bir özlem, gündüzü ayrı bir özlemdi.Yatmak için başımı yastığa koyduğum an düşlere dalardım hep aynı düşünceylede uyurdum...
Bekliyordum bir gün aniden çıkıp gelecek...
"Bak kızım ben hayattayım"diyecek bende arkadaşlarım gibi babamın elinden tutup bu benim babam diye gururla yanında gezecektim...Sadece sevgisine ve varlığına muhtaçtım...
Yemin ediyordum;Ne kırmızı elbise,ne beyaz çorap,ne saçlarıma takmak için toka ne de oyuncak hiç bir şeyde gözüm yoktu. Yeterki babam babam gelsindi...
Bu hayaller içinde uyuya kalır sabah olup gözlerimi açtığımda,annemden:" Hadi uyan bak baban geldi" demesinin hayaliyle geçirdim çocukluğumu.ALLAH’ım yalvarıyorum bütün arkadaşlarımın babası sağ ne olur benim babamı da geri gönder...
Akşama doğru arkadaşlarımda bir heyecan başlardı.
-Şimdi babamız gelecek.
Bense ALLAH’tan bir ölüyü diriltmesi için dua ediyordum...
Çünkü hiç gününü görmemiştim,bu özlem yakıyordu yüreğimi...
Bende bekliyordum onlarla benim de babam bir gün gelecekti...
-Onların babaları iş dönüşü mahallenin köşesinden göründüğü zaman kollarını açarak koşa koşa gider ,babalarının boynuna sarılır, ellerinden tutup evlerine yönelirlerdi...
En son karanlığa ben kalırdım,boynu bükük melül mahsun bende yönelirdim eve...
-Yok işte bu günde gelmedi yok.
Bütün akrabalar beni babama benzetirdi.
Belki, bir gün aniden gelirde tanıyamam diye elime aynayı alır, yüz hatlarımı iyice incelerdim ki görür görmez tanıyayım,bende arkadaşlarım gibi sıkı sıkı boynuna sarılayım ve bir daha asla bırakmayayım...
Bazen rüyamda görürdüm.Gerçek sanırdım rüyamı, umudum ve bekleyişim bir kat daha artardı,çocukluk çağından büluğ çağına erinceye kadar ölümü yakıştıramadım babama.
Artık zamanla anlamıştım...Evet anlamıştım gidenin dönmeyeceğini...
YAHYA KEMAL BEYATLI’ nın
Dünyâda sevilmiş ve seven nâfile bekler;
Bilmez ki giden sevgililer dönmeyecekler...Dediği dizeleri ancak anlayabilmiştim...
Dönmeyeceğini aklım iyice kavramıştı ama yine de bu özlem başkaydı.Hiç kimse onun yerini dolduramazdı.Keşke keşke, hayatta olsaydı ,aç ve susuz kalmaya bile razıydım...
Üvey babam vardı ama o babamın yerini doldurabilir miydi ?
O babamın bana baktığı gibi bakabilir miydi ?
Gözlerimde ki baba hasretini görebilir miydi ?
Ağladığımda göz yaşlarımı babam gibi silebilir miydi?
Ellerimden sevgi ve şefkatle tutabilir miydi?
Asla babamın yerini hiç bir varlık dolduramazdı.
Mekanın cennet olsun canım BABAM...
22/05/2008
Fatma Pınarbaşı