4
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
867
Okunma

’ ’☆ParDon☆’
Gözyaşlarının döküldüğü an... Tenime değen rüzgarın sesi... Fısıltılar o kadar uzak ki kulağımdan, sadece dudaklarını okuyabiliyorum konuşanların. Sessiz, acınası bir hal... Ve hala kendi aralarında sessizce konuşuyorlar. Bende ki sessizlik aslında içimdeki o büyük çığlığın bir belirtisi. Sesim çıksa en büyük dağları yıkacak, yakacak gibi. Üzgünüm, yalnızım... Ve susun!
Zenginlik! Yeni dünyanın en modern yüzü. Büyük inparatorluklar kuruldu, güçlü iktidarlıklar yaşandı dünyada. Bir yanılgı, bir yanlış, bir kibir ebedi insan boynunda asılı kaldı. Kara bir tebeşirle çizildi beyaz gerçekler. Gece boyu konuşulan en acı gerçekler, yine gecenin karanlığına terk edenler, gündüzlerin en efendileriydiler. Ey hak, ey özgürlük, ey insan diye seslendiklerinde, karşılarında toplanan yığınları ne güzel inandırdılar. En büyük doğruları, en kötü gerçekleri önümüze koyan bu resimler! Bir özür dilenecek kadardı ve beklide bir pardon.
Pardon ve yine binlerce pardon... Sadece gözyaşlarına pardon, gür seslerin yankılandığı meydanlara pardon, radyodan gelen acı haberlere pardon. Yemeklerden önce ekranlarda gördüğünüz çaresiz hallere pardon, yazılarına konu olduklarımıza pardon. Bu dünya ki kuzeyi ile güneyi arasında beşik gibi sallanan bizlere pardon. Artık yasadıkları toprakların dayanılmaz acılara şahit olması, kuma dönmüş her bir taşına pardon. Rüzgarın savurduğu tozlar gibi bizim hayatımıza bile pardon.
Anamın yüreği suskun, anamın elleri artık soğuk. Gözleri kapalı, artık güneşe küs, güneşin aydınlattığı, bizi görmeyen onlarcasına küs. Ne garip artık ardımızdaki her şeyin manası bitmiş, insan denen canlının itibari bitmiş.Annem her canlıya kucak açabilen dünyada aç ve garip ölmüş. Kaç insan benim kadar çaresiz, kaç insanın eli sessiz ve son nefesini veren anam kadar utangaç.Kaç kişi çırılçıplakken, yakan güneş altında donabiliyor. Ve yine kim bilir kaç pardon.
Kısa ömürlerin piştiği dünya, kısa hayallerin gezdiği dünya. Benim hayallerim ne sizin caddelerinizde, ne sokak aralarında benim hayallerim yanan her Can’ın yanmamasında, her Can’ın çaresiz kalınmamasında. En büyük hayalim açlık yaşanmamasında. En büyük hayalim ile en küçük hayalim aynı bende. Ne bir oyuncak, nede başka bir istek. Bir isteğim vardı bu koca dünyadan; bir anam ve bir parça kuru ekmekti.
Ve bir gün adalet çanları çaldığında, hak sahipleri arandığında ben! Ne ardı sıra bitmeyen doyumsuz istekleri dilerim, ne de anama karşı bir başka şeyi isterim. Bir anam ve bir parça kuru ekmekti isteğim, diyeceğim tanrım!
Oysa Gökyüzünün ısrarcı suskunluğu Toprağa düşmeyen tek bir damla su Düşman mı sandılar, sırtları dönüktü Oysa Bize düşmeyen bir parça ekmekti Anamın ölmesi, vicdanın bitmesi değil miydi? Ve beklide okuduktan sonra bir bardonda sizden... Pardon !
Not:Bu yazı aramızdan ayrılan ★CanMaybull★ anısınadır.
Nurhan Doğrul