Yaşadığınız olayların iyi yanını görmeye çalışmak çok önemli.hayatın zorluğu bizi gergin ve mutsuz biri haline dönüştürüyor ancak böyle olması gerekmiyor. Daha mutlu olmanın yolu, biraz daha olumlu bakış açısına sahip olmaktan geçiyor.Bazen biraz gülümseme ve olayların değişik açılarını görebilmek, her şeyi değiştirebiliyor. Elbette bazen hiçbir çıkış yokmuş gibi hissedebiliriz ve içinde hiç olumlu bir şey bulamayabilirsiniz. Kendi adıma, her durumun kötü bile olsa, önümdeki daha güzel bir olay için hazırlık olduğu inancını taşımaya çalışıyorum. Bunda da bir hayır vardır diyorum ve öyle olduğuna inanıyorum. O zaman gerçekten daha kolay geçiriliyor zorluklar ve pozitif bir insan olduğuma inanıyorum
şartlar ne olursa olsun.biz mutlu olduğumuzda çevrenizde benzer duygulara sahip olan insanlarda artıyor. Kendimiz için yapabileceğiniz en iyi şey, mutluluğu en az bizm kadar iyi kullanabilen insanlarla dost olmaya ve gergin, sinirli ve umutsuz bakan insanlardan mümkün olduğunca uzak kalmaya çalışmaktır

Çevremizde pozitif hisseden ve düşünen insanlarla birlikte olursak, onların enerjisiyle güzel hislerimizin etkisi artar ve günlük endişelerden ve negatiflikler den daha az etkileniriz.
Mutluluk, kimsenin kucağına hediye gibi verilmiyor. Eğer mutlu olmak istiyorsanız, bunun için sebepler bulmanız gerekiyor. Küçük şeylerden mutlu olmayı öğrendiğinizde, büyük olanlara gitmek daha kolay oluyor.
Örneğin, yoğun bir iş günü trafiğinde fırsat bulup, 10 dakikalık bir mola verdiğimizde, çok sevdiğiniz o köpüklü Türk kahvesinden içicerekken sevdiğiniz bir insana alo diyebilmenin mutluluğunu keyifle yaşayabiliriz, o enerji yoğun iş temponuzda işlerin daha kolay bitmesini sağlar. …
Enerjinizi çalan ve sizi mutsuz eden alışkanlıklarınızdan kaçacagız. biz zaten eş siziz, bizden sadece bir tane var öyle değil mi? Bir ikizimiz olsa bile, siz yine de bir tanesiyiz. O yüzden, başaklarıyla kendimizi asla kıyaslamamalıyız Başkalarının sahip oldukları bizi ilgilendirmez.

Sevgimizi ve ilgimizi paylaşmalıyız,Meditasyon yapıp. Gevşetmeliyiz, zihninizi ve bedeninizi boşaltıp. Rahatlamak, enerjimizi dengeler. Egzersiz yapmak ve yazmak da güzel alışkanlıklardır ve bizi mutlu eder.

yoksa diş ağrısına benzer bir acıyla karşılaşırız. Diş ağrısı gibi aniden geliveren, tıpkı diş ağrısı gibi saatlerce bazen günlerce sancıyan ;ama hep ertelenen.Ağrısı geçtiğinde orada unutulan tekrar ağrıyıncaya kadar hatırlanmayacak olan gereksiz,işlevsiz bir diş.
Neden bir doğum sancısı değildi hissettiği? Sancısı, acısa,kan asaydı ve kendinden kendini doğura bilseydi yeniden.Hayat o zaman yaşanılabilir bir yer olur muydu ? Neydi hayatı yaşanılabilir ya da yaşanılası kılan?

zaman zaman deriz bize kim olduğumuzu unutturacak keskin bir karışım iyi gelirdi doğrusu.Böyle bir karışımı bulsak büyükçe bir havuzu bununla doldurur ve ciğerleri patlayana kadar yüzmez miydik.