RAHMAN VE RAHİM OLAN HZ.ALLAH (C.C.)’IN ADI İLE

DOĞRULAR O’NDAN YANLIŞLAR KULUNDAN

Asırlardan beri devam ede gelen ve dehşet bir biçimde ellerinde bulundurdukları bütün imkân ve güçleriyle günümüzde; Milletimize ve Onun Manevi Şahsında ÜMMETİ MUHAMMED (S.A.V.)’e yönelik, kültürel çürütme ve köleleştirme operasyonlarını sürdüren, asırlık düşmanlarımız, her ne kadar günümüzde sözde müttefiklerimiz olsalar bile, Milletimize karşı kindarlıklarından ve bizi Anadolu’dan çıkarma, yada Anadolu’ya gömme arzularından asla vazgeçmemişlerdir ve faaliyetlerini günden güne değişik yöntemlerle artırarak devam ettirmektedirler.
Öncelikleri; Bizden olan bütün değerlerimizden ülke insanımızı uzaklaştırmak oldu, asırlara ve kıtalara hükmeden bir neslin torunlarını, kendi atalarından nefret ettirmekle işe başladılar, atalarımızdan kalan ve gelecek nesillere aktarılan, asırların örfi ve yazılı değerlerinden insanımızı uzaklaştırdılar ve bu değerlere bizleri yabancılaştırdılar, şu anki bir insan yüz sene önce ki dedesinin kullandığı dili bilmiyor, dedesinin yazdıklarını anlamıyo, okuyamıyor ne büyük bir felakete maruz kalmışız, kültürel tarihimizin bütün mirasını ülkemiz topraklarından silme yarışına girdiler, mimarimizin den alında yiyeceklerimize, giyeceklerimize, tuvalet kültürümüze bile müdahale ettiler ve kendini bilmeyen, tarihini bilmeyen, geçmişiyle kavgalı, gününü eğlencelerle geçiren, geleceğine ümitsiz bakan, damarlarında taşıdığı ecdadının kanından nefret eden guruplar ürettiler, kendi insanına ve öz değerlerine düşman okumuş cahiller yetiştirdiler, devletin en kritik noktalarına kendi emir erlerini ve onların uşaklarını yerleştirdiler; değerlerinden vazgeçmek istemeyen, Müslüman Anadolu insanını hor gördüler, memleketin güzelliklerinden yararlanmalarının önünü kestiler, Anadolu insanının saf ve masum ve vatansever çocuklarının kritik mevkilere gelmelerini engellediler, kız çocuklarının değerlerine göre okullara gidip eğitim almalarını yasakladılar yetmez gibi Anadolu insanını kız çocuklarını okutmuyor diye suçladılar, aşağıladılar, insanımızı Türk Kürt Alevi Sünni diye ayırdılar, insanımızın birbirini tanımaması için birbirinden nefret etmesi için aralarına görünmez duvarlar ördüler, önyargılı karşısındakini tanımayan tanımadığı kendi öz kardeşini öteleştiren ve onu düşman bilen bir nesil yetiştirdiler. Maneviyatı zayıf menfaatçi, bencil, zorba, laftan anlamayan, günlük yaşantısında argo ve küfürlü kelimeler kullanan, şehvetine, gösterişine düşkün, kolayca kandırılabilen, kolayca ihanet edebilen, çürük ideolojiler, faydasız işler peşinde dört nala giden istisnalar hariç, işte böyle bir nesil yetiştirdiler. Bütün bu alçakça ve haince ve sinsice operasyonlara maruz kalan Milletimiz çok şükür ki, üzerindeki bu pisliklerden arınmasını bildi ve yavaş yavaş yeryüzünde kendine layık olan mevki yolunda ilerlemekte, fetret devri diyebileceğimiz yaklaşık üç asır sonra güzel nesiller yetişmekte; Bu güzel nesillerin yetişmesi Hz.Allah (C.C.)’ın Milletimize olan bir lütfü‘dur, bu asırlardır Dini İslam uğruna bu Milletin verdiği Şehidlerin Milletimiz üzerine olan duasının kabulüdür, bu Meleklerin bu Millet üzerine kol kanat germesidir, bu Alemlere Rahmet olarak gelen İki Cihan Serveri Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V.)’in Ruhaniyet Aleminden asırlarca İslam Sancaktarlığını yapan Milletimize bir tebessümüdür. Hz.Allah (C.C.)’ın izni ile, deccalin emrindeki global şebekenin bütün güçleri, planları, amaçları, insanoğluna verdikleri zararlar Müslümanlar tarafından tek tek deşifre edilecek ve insanların nasıl aldatıldıkları gözler önüne serilecek, bütün yapılan kötülüklerin hesabı tek tek onlardan sorulacak; Adım gibi eminim ki Hz. Allah ’u Alem; Hz. Allah (C.C.) destekli ve donanımlı öyle bir nesil yetişecek ki, bu neslin karşısında hiçbir güç duramayacak evet yeryüzü yeni bir döneme girdi mutlu sonu hep beraber göreceğiz; İnşaAllah. (C.C.)
Şimdi;
Perde önünde görünmeden işlevlerine devam edenler en büyük güçlerini, kendi insanlarına karşı şiddetli, efendilerine karşı ürkek bir köle durumun da bulunan ajanlarından almaktadırlar, uzunca bir süredir Milletimizi baskı altına alan, şekilden şekle girerek, her türlü saldırı tekniklerini, olanca imkânlarıyla kullanan bu alçaklar silsilesine karşı, kaybettiğimiz değerlerimize yeniden sarılarak, bir zamanlar savaş alanlarında yarım bıraktığımız fetihlerimize, onların yeni ürettiği cepheler bazında devam edebiliriz. Onların geliştirdikleri şeytani araçlarının ve popüler maske altında pazarladıkları , göz boyamacı ve aldatıcı değersizliklerinin her birine karşı duruş sergileyecek değerlerimizi, yeniden milletimizin bilinç altına işlemek vasıtasıyla, yıllarca geri çekilme stratejisinden ileri gitme hareketine geçebiliriz. Üzerimize çöken bu sahte uyuşukluk ve kompleks perdesinin yırtılması hiç de zor değil; Anadolu gerek toprak ve iklim zenginliği yönünden, gerekse büyükşehirlerinden yaylalarına kadar her türlü imkânı bağrında barındırırken, aynı şekilde insanımızda yetmiş iki güzelliği ve birbirinden farklı özellikleri kalbinde yaşatmaktadır.


Erzurumlu Hayrettin KIZILOĞLU

(KIZILOĞUZ BEYİ)