2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
718
Okunma

Sınırları zorladıkça eksik kalan parçaları tamamlıyor gibiyim.
Dün çocuk aklımla sorduğum sorulara bugün olanca yetkinliğimle cevap verdiğimi fark ediyorum. Ardı sıra ağzımdan çıkan her sözcüğe, her soru cümlesine şimdi noktaları bol cümleler kuruyorum.
Sakinliğimi koruyorum, çünkü konuşmaya yetecek cümlelerim yok. Ya da cümleleri kuracak gücü kendimde bulamıyorum. Herkes konuşmaya yetecek harfleri nereden buluyor, ağlamak denen o eylem neyle yapılıyordu, nasıl oluyordu da parçaları bütünleyemiyorum ben.
" İçi yanmak" deyimiyle kurduğumuz mecazi cümleler bugün ne kadar da gerçekçi. Bu zamana kadar yaşamış olduğum olanca hüzün ve ve onlarca hüzün de neymiş ki?
Bugün üzerinde giyecek bir parça giysisi olmayan kimsesiz bir çocuğu güldüremedikten sonra neye yarar dolaplar dolusu elbise. Ya da benim varlığım, yaralılara merhem olamadıktan sonra cümlelerim, ne için bütün bu yazdıklarım...
Sözün bittiği yerdeyim.
Çünkü susmak hiç bu kadar korkunç gelmemişti. Ve bağıra bağıra içimi bu kadar parçalamamıştım daha önce. Hissizlik denen şey duygu kaybı mıydı?
Sahip olduğum her şeyi sorguladım bugün. Aslında hiçbir şeyin sahibi olamadığım sonucu ortada. Paha biçtiğimiz değerlerimiz ve uğruna birbirimizi kırıp döktüğümüz onlarca parça,insanlıktan soyut, bencilce...
Günler sonra tarihi belli bir sır değil mi sonumuz?
Bugün içim yakan şahit olduklarım ve gördükçe içimi sızlatan gerçekler. Her gün üstüne bir yenisi ekleniyor, katlandıkça çirkinliklerine bürünüyor bütün bildik yüzler. Yasını tuttuğumuzun ertesi düğünler kuruluyor; arka mahallelerde. İnsan insana kıyıyor...
Sonra geçiyor işte. Her şey olağan haline dönüyor.
Sorularıma cevap buluyorum bir bir.
Önce dünyayı gerçekten büyük bir şey sanırdım; ucu bucağı görünmez, baştan sona gidilmez bir diyar.
Şimdi öğrendim ki o diyar küçücük ve üstünde onlarca karınca var..
Önceden sanırdım ki her insan eşit birbirine;
Öğrendim ki eşitlik kuru cümleler bitinceye kadar.
Oysa hesapta olmayan bir gerçek var; haksız yere akıtılan bir damla gözyaşının bile hesabı var.
Dua; yitirdiklerimize,
Sabır; geride kalanlara...
Ve en çok da çocuklara; "umut."
Her sorumun cevabını buluyorum bir bir.Kimisine yarım yamalak kimisine ise cümleler dolusu. Sahip olduğum her şeyi soyutluyorum kendimden. Pamuk ipliğine bağlı ruhlarımız değil mi? Ne bırakabilirim telaşı benimki; insanlık adına.
Belki hala yaşıyordur; içimizde bir yerlerde o deli kahraman, o evrene hükmeden aydınlık, belki hala yaşıyordur ; insanlık!
Sözün ötesi yok!
Bittiği yerdeyim bugün.
.N.K -2014