Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
ozanozgur
ozanozgur

Merhaba

Yorum

Merhaba

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1174

Okunma

Merhaba

Merhaba,
“Biliyorsun ben hangi şehirdeysem Yalnızlığın başkenti orasıdır.”
* Aylardır sensiz kalmaktan yorulduğumu, kendi kendimle konuşmaktan
delirdigimi düşünüyordum ama yalnızlığım -sımsıkı sarıldığım, elinden
tutup gezmeye çıkardığım yalnızlığım- beni hiç bu kadar korkutmuyordu.
Fonda durup suyun akışını izlerken, bilinmeyen bir kentte mutlak aşkı
bulacağıma inanmak yalnızlığımı dindiriyordu. Çünkü biliyordum, aşkı
arayan herkes bulduğunda daha çok yalnızdır.
Sonra sevmek, hep tek kisilik oynanir.
Fuzuli’ye ya da Aragon’a gülsek de geçemiyorduk onlardan.
Tam koklayacakken sağa sola savrulan bir çiçek, büyülü bir yüzük
belki üç harfin tesadüfen bir araya gelmesiydi aşk.
Ya da kaldırımlara oturulup yazılan şiirler ve belki de renklerini
unutan denizsiz kentin martısıyla karganın öyküsü.
Dekorlara, duvarlara çarpsam iyi ya, oyunun en olmadık yerinde
sevdalara takılıp yine düştüm sahneden.
Yaralarıma ne “zaman” iyi gelir şimdi ne yanıtlarından korktuğum için
sana soramadığım sorulardan vazgeçmek,ne de seni anlamak için kendimi
yeniden o büyük caddelerin kaldırımlarına atmak… Kafamı avucumun
içinde ezip öylece dolaşmak istiyorum.
Ne zamana kadar? Nereye kadar? Beynimin bütün kıvrımlarını bir ip gibi
dolanan yalnız başına yaşlanmak korkusu niye? Anılara şahitlik eden
eşyalarla başbaşa kalmaktan,yılların yükünü tek başıma
taşıyamayacağımdan niçin bu kadar çok korkuyorum?
Niye her ayrılıkta bir bahar temizliği istiyor içim?
Şimdi “yüreğim” seni güneşe çıkarmak neye yarar?
Ömür nasıl geçer istasyonlardan ya da istasyonlarda?
Elimle yüreğimi bastırmaktan nasıl kurtulmalı?
Ölüm yüzünü kanat seslerine gizlerken “alışkanlık” nasıl da sinsice
yerleşti yüreğimize?
Ne dersin?
Kahrolası şehirlerde biraz daha mı yormalıyım yureğimi?
Aşk, sevgi zamanla öğrenilir mi?
Ögrenilirse ve aşık olmakla divane olmak aynıysa; delilik öğretilen
herşeye dil çıkarmaz mı?
Ah! bir el kitabı da AŞK için olsaydı.
Her yanda reyhan kokusu. Onca anıdan verilmemiş sözlerden; bir gece
iki şişe şarap ve kadehler mi kaldı?
Bir bilsen bende neler bıraktın.
Sonra bir yaprak ne hisseder yere düşerken?
Şimdi uyusam ve zaman çok çok daha hızlı akıp geçse.
Ben o suyla okyanusa karışsam. Erisem, yok olsam. Yok.
Biri beni delirten bu sorulari benden alsa, birazcık okşasa hüznümü.
Bu, sen olsan…!!!

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Merhaba Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Merhaba yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Merhaba yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL