Gün gelirde sende benden gidersen ege er,kalb dediğin öyle kendi kendine atar gibi görünür ama bir daha eski ritminde atmaz , anne karnındayken sevdiğin ve sevileceğine inandığın yerde olma isteğine özlem duyarsın;
değer verirsin hiç tanımadan bilmeden sadece sözlüklerin ve yazanın yüreğine,ne kadarda güzel .benim ruhumun ikizi gibi. onun ruh dersin .....ama kaptanın ustalığı deniz durgunken anlaşılamazmış… Kalbinizin ne kadar olgun olduğu, aklının ne kadar dolu olduğu, ruhunun ne derece erdemli olduğu da hayatta her şey yolunda giderken anlaşılmıyor. en ufak bir yanlış anlaşılamadan dolayı sizi sili veriyor,:hayat ...
Farkında ol veya olma,farkı fark etmek ayrıcalığından, farklı olmak sevmek sevilmek değer görmek herkesin temel isteğidir.

Kimse yoktur ki, beni sevmeseler de olur diyebilsin ,farz etki diyen birileri var o diyenlerin sevgi açlığı daha büyüktür çünkü bu bir vazgeçişin özetidir.

Önemli olan isim koymak değil, sende hasretini duyduğum bir şeyler vardı. Neresinden nasıl anlatsam bilmem ama, tarifi mümkün değil.,birlikte yazılarımıza yorumlar yapıp mesajlaşma hayalleri kurmuyorum. Balkonda kahvemizi yudumlayarak, sallanan sandalyede iki lafın belini kırmayacağız elbette bunu da, biliyorum. çocukluktan kalan bir kokuyu yıllar sonra duymak gibiydin, biraz hüzünlü ve hasret yüklü bir tat bırakıyordu tebessümlerin. özlediğim bir şey vardı, Neyi özlediğini bilmezken insan, neyi sevdiğini nasıl davranacağını da bulamıyor elbette!ama niyetim kimseyi kırmak incelt ilmek değildi,sadece ona içinden geleni yazmaktıı....

Dün akşam şöyle bir göz gezdirdim geçmişime, senden ne kalmış diye geriye; öyle az öyle çok ki şu kısacık zamanda! Birkaç kitap, solmaya yüz tutmuş bir resim, bir de elimde kehribar tespihin kokusu… Üstüne hikayeler yazmaya yetecek kadar malzeme.

şimdi daha doğru yazıyorum satırları , yalnızlığımı sayende tanıştığım yazarlarla gideriyorum. değişime direnen bir yanım var, hala hesabı istemek için garsonlara sesleniyorum. asalet, üstümde asil durmuyor. galiba.....
Yağmurdan sonra çıkan toprak kokusuna, benzeyen, ismini koyamadığım ama sevdiğim bir şeylerin kokusunu alıyorum . Öyle olmadık zamanlarda geliyorsun ki aklıma, ruhum karışıyor. Salonun içine dalıyorsun rüzgarla gece yarısı, utanmadan yastığımı paylaşıyorsun, sokuluyorsun yorganımın altına, sığmıyoruz işte şu koltuğa, biliyorsun. Hayalinle kavga ediyorum anlayacağın, uzun yıllar önce gittiğin bir şehri anımsamak gibi, sende özlediğim bir şeylerin tadı var O yüzden tam olarak kopamıyorum. Biriktirdiğim anılar az olsa da, içimde, derinlerde sana ait olan bir yer ,edinmişiz yakalanan anlarda,
kelimeler bazında olsa bile Kalbimin haritasında sınırlarını çizdiğim şehrim gibisin. git sende kasanda....
Bu sabah aynaya baktım, saçlarım ağarıyor. Sanki ellerim de kırışıyor ama daha zaman var diye öt eliyorum. yazda geldi zaten, görüşmesek de büyürüm, biliyorum. Zaten bir büyüsem, neler öğreteceğim sana ama saatimi kuramadım yıllara,Sınırı olmayan bir keder bulutu gibi savrulurken. Bu yalnızlık odasında, ayna bile kendine bakarak kırılıyor.Çok kırılıp parçalandığınız da, artık hiçbir şey eskisi gibi olmadığında, bir hayal kırıklığıdır ama biz onu duvar gibi sertleşerek, kırılıp dökülmeyerek, reddederek gösteriyorum .Eğer fıtratınız buna müsaitse, hiç yılmadan sevmeye, sevilmeye ve buna inanmaya devam edebilirsiniz nidalarında .

Ancak hayatınızın üzerine kalem kırmış sa birileri, kararını keskin uçlarla vermişse, bir insanın yaşamaması gereken kadar çok ve ağır acılar yaşadıysanız, üstelik bunların hiçbiri sizin seçimlerinizden oluşmamışsa; daha da kapanır kalp kapılarınız, inançlarınız ve kimse sizi bunun için suçlayamaz.

Kendinize kılıflar bulursunuz. Başka erdem olduğuna inandığınız kurallara sığınırsınız. Sığınırsınız çünkü o kurallar sayesinde korunursunuz.

Korunmanız sevilme ihtiyacınızın ortadan kalktığını göstermez, sadece artık bununla yaşamayı öğrendiğinizi anlatır.herkesin sevilmeye ve dokunulmaya ihtiyacı vardır. Ancak bunu itiraf etmek sizi güçsüz gösteriyor diye vazgeçmeyi seçebilirsiniz.

Kalbiniz şu veya bu sebeple tozlanmış olabilir. Kapılarına kilit vurmuş, bütün inançlarınızı kaybetmiş olabilirsiniz. Ancak eğer dönüp oraya bakmazsanız, o camları silip, tozdan kendinizi kurtaramazsanız, kalbinizin de güneşi bir daha görmesi mümkün olmayacaktır.

biraz bile olsa inanç taşımazsanız, belki sizi çok sevecek o bir çift gözle tanışmayı da hep kaçıracaksınız. O yüzden, tam şu anda, hadi bir daha düşünün…Sevmek;sevilmek değer görüp değer verebilmek her şeye rağmen denemeye değer… değilimi??,dediğim gibi,,uzun yıllar önce gittiğin bir şehri anımsamak gibi, sende özlediğim bir şey vardı. O yüzden tam olarak kopamamışmış derinlerde sana ait olan bir yer de bunları gördüm hissettim:Biriktirdiğim anılar az olsa da, içimde, gitme kırılma , gel,ufak tefekleri yanlışları görme yine ilk başlardaki gibi olalım.sende benden gidersen.....ben ne yaparım....