Pazar sabahları erken saatte kalkıp deniz kenarında yürüyüş yapmayı seviyorum.
Yürüyüş parkurunda enerjimi arttıran en önemli etkenler; yeşil ve mavinin iç içe olması ve insanlar…
Denizin rengi ve kokusu içimi rahatlatıp ruhumu dinlendirirken, yeşillikler ise yüreğime huzuru dolduruyor.
Rahatlamış bir şekilde tek başıma yürüyorum. Bazen hızlı, bazen yavaş…
Parkurda ilerledikçe herkes birbirine gülümsüyor ve ‘günaydın’ diyor.
İşte…
Bence en önemlisi, hiç tanımadığınız kişilerin size gülümsemesi ve selam vermesi.
Bu yürüyüş sonrasında aklımda, güzel bir yürüyüş parkuru ve bana gülümseyen, selam veren kişiler kalıyor.
Yürüyüşlerden edindiğim arkadaşlıklarım, dostluklarım var. Bu kısa yürüyüşte yapılan selamlaşmanın, gerek sosyal yaşantımda, gerekse iş hayatımda iletişimimi kolaylaştırdığına inanıyorum.

Bugün size gülmenin ve selamlaşmanın öneminden bahsedeceğim.

Gülümsemek ve selamlaşmak iletişime başlamak için çok önemlidir.

İçten gülümsemek, samimiyetin, güvenin, saygının, alçakgönüllülüğün, mutluluğun ifadesi olduğu gibi pozitif duyguları öne çıkarır, sizin ve çevrenizdekilerin neşesini, huzurunu, umutlarını çoğaltır, stresinizi azaltır ve başarıyı olumlu yönde etkiler.

Göz teması kurarak yapılan gülümsemede, karşımızdakinin de gülümsemesini sağlarız.
Sonrasında kuralına göre selamlaşma yapılması ve ardından günün saatine göre iyi dileklerin sunulması iletişim için iyi bir başlangıçtır.
Selamlaşma sonrasında kullandığımız hitap şekli, bizim kültürümüzü, görgümüzü ve bilgimizi yansıttığı gibi kullandığımız kelimelerde karşımızdakine verdiğimiz değeri, duyduğumuz saygıyı ve sevgiyi yansıtır.
Bu da kişilerle yaptığımız iletişimimizi kolaylaştırır.

Gerçek gülümseme, hayatın her alanında kolay iletişim kurmamızı sağlar.

Ayna karşısında kendinize gülümseyin,
İnsanlara gülümseyin,
Doğaya gülümseyin,

Unutmayın !!!
Gülümsemek, iki kişi arasındaki en kısa mesafedir.