2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
636
Okunma
Bir insanın yaşadığı toplum dilini konuşabildiği kadar vardır. Dil, bir milletin kimliğidir. Dil duygusu olmayan, dil şerefi ve haysiyeti olmayan bir zihniyet, az ya da çok nasıl milliyetçi olur? Dilini kaybeden bir millet er ya da geç yok olmaya mahkumdur.
TÜRKÇE’ yi öldürerek, TÜRKİYE’ yi öldürmek...
Türkiye Cumhuriyeti’ nin dili TÜRKÇE’ dir. Her ulusun kendisine ait bir dili vardır. Bu toprak parçası üzerinde yaşayan herkes kendi dilini benimseyip, yaşatmak zorundadır. Dilimizi konuşup, Türkçemizi yaşatıyor muyuz? Televizyonunda, bilgisayarında, cep telefonunda; senin dilin nasıl saklı? İçimde büyüyen cümleler kadar zor sorularım var. Bu soruları cevaplamak da çok zor. Neresinden nasıl başlanır hiç bilmiyorum. Tek yapmak istediğim ’YA TÜRKÇE KONUŞ; YA SUS’ diyerek avazımın çıktığı kadar bağırmak. Yapmak istediğim çok şey var aslında. Sadece Amerikanca sözcüklerin arkasına gizlenerek aşağılık duygusundan kurtulma peşinde olan insanları bulmak istiyorum. Onları Türkçe’ye sahip çıkan Karamanoğlu Mehmet Bey’in şu sözleriyle utandırmak istiyorum: ’ Bu günden sonra divanda, dergahta, bergahta, mecliste, meydanda Türkçeden başka dil konuşulmayacak.’ Oysaki şu dönemde Türkçe, yabancı sözcüklerin, tehdidi altındadır ve artık insanlar ana dillerini küçümsemekte ve yabancı dillere özenmektedir. Millet olar özenti mi yaşıyoruz? Kendi dilinde düşünmeyen, kendini diliyle ifade etmekten gocunan bir millet kendini nasıl yaşar?
Bir karış vatan toprağı için savaşı göze alabilen bir millet, binlerce sözcük için aynı duyarlılığı gösterebilse SES BAYRAĞIMIZ da korunmuş olacaktır.