BUGÜN SEÇİM VAR
Dr. Sadık Özen

Yalan-dolan ve entrikalarla dolu bir kampanya döneminden sonra, sonunda işte seçim günü geldi çattı. Bu kadar olumsuzluğun bir araya geldiği bir ortamda, nasıl olur bilemiyorum ama, yine de ülkemize ve ulusumuza hayırlı olmasını diliyorum.

Kampanya sürecinde, pardon döneminde; çünkü çok sevdiğim "süreç" sözcüğü o kadar çok kullanılmaya başladı ki artık kulağımı tırmalamakta. Bu nedenle bu sözcüğün eşanlamlısı olan "dönem" sözcüğünü kullanmayı yeğliyorum. Evet şu geçen birkaç aylık dönemde hiç olmayacak, daha doğrusu olmaması gereken şeyler yaşandı.

Meğer ne kadar kirli bir ortamda yaşıyormuşuz da farkında değilmişiz. Bayağı çürümüş, kokuşmuş, aklın ve hayalin almayacağı iğrençliklere batmışız. En kötüsü de aramızda bunları göremeyen ya da gördüğü halde çıkarlarının esiri olarak görmezden gelen milyonların bulunuşu.

Bu ortamda, bu seçim bilmem ne kadar sağlıklı olur? Sonuçlarına kim ne kadar inanır ve güven duyar. Başkalarını bilmem ama doğrusu ben sonuçların doğruluğuna inanmak ve güvenmek isterdim. İçinde bulunulan bütün koşullara rağmen, hala bu umudumu korumaya çalışıyorum. Çünkü olması gereken bu.
Seçim sözcüğü beni tam 64 yıl öncesine götürdü. Ne kadar demokratik, dürüst, hilesiz-hurdasız bir seçimdi o. Toplumumuz tarafından sonuçları hiç tartışılmadı, kabul gördü ve benimsendi. Seçim dediğin işte öyle olmalı derim. Ne yazık ki sonraki ilk seçim döneminden itibaren yozlaştırıla yozlaştırıla bu günlere gelindi.

Seçimlerin "Milli İrade" yi belirleyeceği ve "Demokrasi" yi gerçekleştireceği söylenir. Ama aslında da seçimler bunun için yapılır. Ama içinde bulunulan koşullarda bu mümkün müdür? Milli iradeye, demokrasiye, hatta Cumhuriyetimizin temel ilkelerine uygun düşmeyen değişiklikler demeti haline getirilen kurallara bağlı kalınarak sözü edilen bu unsurlar gerçekleşebilir mi? Takdir Yüze Allah’ın ve ulusumuzundur.

Aylardır ben kendi adıma kabuslar içinde yaşıyorum. Gündüz gördüklerim geceleri rüyama giriyor. Tellerin üstünde oynayan ip cambazlarının sergiledikleri korkunç görüntüler yüreğimi hoplatıyor. Pamuk ipliğine dönen tele sadece ayağının serçe parmağı ile tutunur hale gelmiş oyuncu, ha düştü ha düşecek ve tepesi üstü yere çakılacak derken bir de bakıyorsunuz yeni bir atraksiyonla kendisini kurtarmış. İzleyicilerin alkışları neredeyse kulak zarlarını yırtacak.

Bu tablolar; bir kere, birkaç kere değil, yüzlerce kere izlenince bu tehlikeli oyunu artık kabak tadı veriyor ve bir kez daha izlemek istemiyor insan. Ama nafile, bu oyuncuyu veya oyuncuları sadece bir kere değil, sadece bir yerde değil, aylardır, sabahtan akşama, akşamdan sabaha, bütün meydanlarda, günün ve gecenin her saatinde izlemek zorunda kaldı ve artık iyice bıktık.

Bereket versin ki süre doldu ve seçim günü geldi. Dilerim seçim sırasında, olmaması gereken olumsuzluklar yaşanmaz. Seçim; yasalara uygun, insan hak ve özgürlüklerine uygun, demokratik kurallara uygun bir şekilde gerçekleşir ve milli iradeye uygun bir sonuç alınır.

Saygılarımla...

30 Mart 2014
www.sadikozen.com