4
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1003
Okunma

Aldığımız her karar, bizi hayatın sıfır noktasına çok ani götürür. Kafamızda dolanan binlerce tilkinin kafese kapatılması için düşlediğimiz binlerce planımız vardır.
Hali hazırda kullanılmayı bekleyen…
‘’ Vay nerden, hangisinden başlasam?’’ sorusu işte o planların en büyük kösteğidir, fikrimce.
Ani değişikliklerin bana öğrettiği en güzel şey, mutlaka hayata karşı bir B planın olsun düşüncesi oldu. Balkondaki koltukta oturup sigara içerken, elinde kahve kupasıyla hayal kurmak, mükemmel bir film yönetiyormuş gibi gelirdi.
İş icraate gelince tabiri caizse ‘’zönk’’ diye kalıveriyor insan. Azıcık motivasyon deyip, ayna karşısında ‘’kendine gel ulan!’’ dediğim zamanlar gibi yani.
Kahve falında 94 yaşıma kadar ömür biçtiler. Boş zamanlar silsilesi… Hadi 24’e dayandık, geriye kalan 70 yılı ne yapayım ben? Muhtemelen 60’ımda emekli olur, bastonla dünyayı gezerim.
Oldu…
Çok ciddiyim, hiç karamsar değilim. Kariyer peşinde olasım da var, olmayasım da var. Evlenmeyesim, çocuk doğurmayasım var bir de.
Daha iyi olasım var aslında benim…
Mesleğim yüzünden kaybettiğim gece-gündüz ayrımını geri alasım var çok fena.
Berbat bir yerde oturuyor olmamdan kaynaklandığını düşündüğüm sosyal hayatım, iş yerindeki öğle yemeği molalarıyla ve nöbetten çıkıp gözlerimin kapanmasına zorla engel olurken okuduğum 2-3 sayfa kitapla sınırlı…
Demem o ki, gitmem gerek… ‘’Gitmem gerek bu şehirden’’ demiş düş sokağı sakinleri…
İnadına gideceğim bu şehirden, hayat!
Bak gör!