Türkçe yazmalıyız arkadaşlar. Herşeyimizi kendi kültürümüze göre yapmalıyız. İngilizce de Almanca da Fransızca da bilmeliyiz ama Türkçeyi kullanmalıyız.

Biraz milliyetçi olmalı insan. Arap özentisi olup arapça konuşmamalı, Batı özentisi olup da başka bir dil konuşmamalıyız. İşte büyün mesele burda.
Ülkemizde mücadele ettiğimiz iki farklı durum var. Biri arap özentisi olup ümmetçi olmak, diğeri de kültürümüz dışında bir görüşü, ideolojiyi benimseyip batının midesinde sindirilmek...
İkisi için tek çözüm milliyetçilik!
Milliyetçi olup ümmetçi yobazlardan ve avrupa özentisi taklitçilerden kurtulmak bizim elimizde. Tür vatanı üstünde, Türk bayrağının şerefli gölgesinde, Türk olarak, TÜRKçe konuşmak başlıca hedefimiz olmalı.
Sözde dindar olduğu halde avrupanın yakasını bırakmayan AKP ile, Sözde milliyetçi ve milliyetçiliği kendinden başkasına layık görmeyen özde ümmetçi MHP ile, Milliyetçi sol parti ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün partisi diyerek kendilerini kandıran CHP ile, hiçbir aktivasyonu, geçrli sözü olmayan uyduruk partiler ile, terörü destekleyen açıkça Türk düşmanı partiler ile bu iş çözülmez.
Atatürk; "Ne mutlu Türküm diyene !" diyor ve Türk olmayı değil Türküm demeyi kutsal sayıyor. Irkçılığı değil, milliyetçiliği gerçek gösteriyor. Burada dil de çok önemli bir misyon üstleniyor. Kendi dilimiz!
"Öyle istiyorum ki, Türk Dili bilim yöntemleriyle kurallarını ortaya koysun ve her dalda yazı yazanlar, bütün terimleriyle çoğunluğun anlayabileceği güzel, ahenkli dilimizi kullansınlar."
"Milli his ile dil arasındaki bağ çok kuvvetlidir. Dilin milli ve zengin olması, milli hissin gelişmesinde başlıca etkendir. Türk dili, dillerin en zenginlerindendir. Yeter ki, bu dil şuurla işlensin. Ülkesini, yüksek bağımsızlığını korumasını bilen Türk milleti, dilini de yabancı diller boyunduruğundan kurtarmalıdır."

M. Kemal Atatürk