1
Yorum
3
Beğeni
0,0
Puan
1225
Okunma

Zaman insanı vurduğu vakitten beri, yol alınan hayatın aslında kirlenebileceğini de öğretti. İnanmanın paha biçilemez olduğunu düşünmek, en büyük hata olduğunu da yine zaman gösterir.
Bir gün yazmaktan vazgeçerken, bir ses uzandı kulağıma. Biraz kızgın biraz kırgın. Susma dedi, susma..
-Yazdıkça çoğaldığını her satırda tanıyorum seni ve biliyorum ki boyun eğmeyeceksin kırılan yanlarına. Sen vazgeçersen kaybedersin, önce kendine sonra bana güvenmelisin.
Hani birde anlattığın bir hikaye vardı sürüyle ilgili hiç çıkmıyor aklımdan ve hiç silinmiyor kulaklarımdan.
En büyük k/ayıbın tarihin tozlu sayfalarında kalması gerekirken gün yüzüne çıkmasıydı. anlatılanların. Haklıydın evlat. En büyük hata inanmaktı ve birazda kendin gibi sanmak. Oysa göründüğü kadar da doğru değildi yaşam.
Vazgeçmedim evlat bak yine yazıyorum üç beş satır içimde ne varsa.
Kendime kızıyorum her seferinde, hep haklıydın tüm söylediklerinde. Biz gibi değildi insanlar, sorgusuz sualsiz yaşanılır değildi.. En çokta kendime kızıyorum evlat, soruyorum her seferinde neden diye. İnanmanın bedeli söylediğin gibi bu kadar da ağır olmamalı.
Biliyor musun dün yine bir şiir karaladım en kötüsünden. Yine bir kaç satır döküldü uyumsuz kelimeler yüreğimden. Ben yazdıkça çoğalırken sen okudukça var ettiğin şiirler.
Ben hiç vazgeçmedim evlat, ne sevmekten nede dediğin gibi kelimelere bürünmekten. Şimdi varsın beni söz eylesinler..
İyi ki varsın evlat, iyi ki kucak açtın dilime, yüreğime ve bağışladın kendine.