Dava Adamı kendinden önce, davasını düşünür ve davasına gönül vermiş gönüldaşlarının dertleriyle dertlenmeyi bilen, kendini hiçbir zaman ön plana koymayan, kendine paye vermeyen, geri planda kalan, lâkin davasını her zaman ön planda tutandır. Dava ise, uğruna baş konulacak bir değerdir, her insanın kendine özgü bir davası vardır, benim penceremden en Yüce Dava “İLAHİ KELİMETULLAH”tır. Hz.Allah (C.C.)’ ın adını O’nun arzında yaymaktır, bu şu anlama geliyor, insan oğlunu Yaradan Yüce Mevla, insanın iyiliğine ve kötülüğüne dair ne varsa hepsini bildiği için; İnsanoğlunun geçici mekânı dünyada mazlum, mahsun ve garip kalmaması ve en büyük düşmanı olan şeytan ve nefsine mağlup olup hüsrana uğrayanlardan olmaması için; Peygamberleri vasıtasıyla insanoğluna emir ve yasaklarını bildiren ve hayatın her anında insana yol gösteren Kitaplar göndermiştir, bu Kitapların en sonuncusu olan Kuranı Azimüşşan diğer bütün Kitapların Hükmünü ortadan kaldırarak, kıyamete kadar insanoğlunun Kılavuzu olarak belirlenmiştir ve bu kitabın korunması Hz.Allah (C.C.)’a aittir, bu doğrultu da ve bu inançta demek ki, bu dava insanoğlunun son nefesinde sınav dünyasından temiz ayrılması için bir reçetedir bir ilaçtır, işte İLAHİ KELİMETULLAH’ın açıklaması budur. Hz.Allah (C.C.)’ın emirlerini bütün insanlığa ulaştırmak, o uğurda her türlü fedakârlığı göz kırpmadan ve karşılığını sadece Hz.Allah (C.C.)’dan beklemek, ön planda olmamak işte budur, ben varım diyebilmek, bu davanın karşısında bulunan bütün kötülüklere, akımlara karşılık hiç kimse kalmasa bile sadece ben varım, ne adına O’nun Adına.


Erzurumlu Hayrettin KIZILOĞLU