Tarih,geçmiş zamanları ve kavimleri-yani milletleri-anlatan,yeni bulgular buldukça değiştirilmesi mümkün bilim dalıdır.İşte,kitaplarda yazan ve okullara öğretilen tarih tanımı budur.
Kelimeler ve maddeler,manalar olmadan bir ifade sürdürmezler.Tarih kelimesi de,yukarıda ki tanımı olmazsa bir manaya gelmez.5 harf ve 2 heceden oluşan bir kelimedir sadece.
Peki gerçekten bu kadar basit midir tarih denilen?Basit der isek ona hakaret etmiş oluruz,yok değil der isek bu sefer de yeterince önem vermiyor olmaz mıyız?
İşin aslında tarih sıradan sıradışı olmaktır.
Her insan kendine göre bir önem arz eder.Yaşadığı zaman dilimi önemlidir,çevresi,ailesi önemlidir ve en önemlisi kendisi önemlidir.
Genelde okullarda ve tarih bilimcileri tarihin öneminden ve ondan ders çıkarılmasını gerektiğinden bahseder dururlar.Halbuki bu sadece bir bahis konusu olarak kalır.Çoğu tarihçi için tarih işi bir işken ve bundan para kazanmak dışında bir amaç gütmüyorken diğer insanları,sırf kendilerinden az okudukları için küçük görürler.
Pek çok insanın yaptığı bir yanlış sadece okumaktır.Okumanın en kötüsü ise sırf okumak olsun diye okumaktır.Yani bir kitabı alıyorsunuz,mesela alacakaranlık serisini ele alalım.Herkes tarafından okunan ve dünya çapında ’’bezselir’’ olan bu kitabı çoğu insan özümsemek için değli,toplumdan geri kalmamak için okumuştur.İşte bu tür okumak okumanın en kötüsü ve yanlışıdır.
Konumuza geri döndüğümüzde,tarih içinde tarih ise bambaşka bir konudur.Aşk ile tarihi okumanın lezzeti ise bambaşkadır.Onu özümsemek gerekir.
daha uzun yazardım ama çoğu insan bu yazının yarısında sayfadan çıkacağı bu kadarını yeterli buldum.
Hepinize iyi okumalar.