Paranın öldürdüğü ruh, kılıcın öldürdüğü bedenden fazladır. walter scott
Ahmet Bektaş
Ahmet Bektaş

Gözlemlerim

Yorum

Gözlemlerim

2

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

799

Okunma

Gözlemlerim

Gözlemlerim

Musevilerin ve İsevilerin Allah inancı konusunda çok fazla delil bulma gayretinde olmadıklarını; Müslümanların ise aşırı gayret içersinde olduklarını görüyorum…

Peygamberlerin çoğunlukla Yahudi olması ve Kuranda bile Yahudilerin seçilmiş olduğu üzerine işaret olması; zaten “Seçilmiş ırk” olduğuna inanan Yahudilerin imanını kuvvetlendiriyor olabilir. Belki bu yüzden iman konusunda çok fazla delil peşinde değiller. Belki de dini, metafizik boyutunda değil de siyasi ve toplumsal boyutta yaşamayı seçiyorlardır. Daha çok insanın kendi dinlerine girmesi gerekmiyordur. Çünkü herkes Yahudi olsa üstünlük de çok anlamlı olmayacak.

Çoğunluk olarak Dünya’da ilk sırayı alan Hıristiyanların daha fazla tebliğci (misyoner) oldukları görülüyor. Hatta sömürgeleştirdikleri toplumları bile Hıristiyanlaştırma gayretindeler. Tabii ki sömürgeler Hıristiyan olunca kurtulmuyorlar! Belki daha az sıkıntıya maruz kalma ümitleri oluyor. Bu yüzden özellikle alt sınıfı oluşturan eğlence ve hizmet sektöründekiler boyunlarında “haç” kolyesi ile daha sık görünüyor. Hıristiyanların da iman konularından ziyade siyasi ve toplumsal ikna metotlarını tercih ettiklerini gözlemliyorum. Özellikle süper güce sahip, zengin ülkelerde Hıristiyanların etkin olması ikna metotları arasında inancı o kadar önemli kılmıyor. Güç kendiliğinden ön plana çıkıyor.

Gelelim Müslümanlara! Neden iman konusunda daha fazla delil peşindeler? Birinci unsur, İslamiyet sadece din adamlarına has değil, bireysel sorumluluklar daha ön planda. Bu bireysel vazifelerin yapılması için inancın sağlam olması gerekir. Bir diğer husus İslam dini akıl dini olduğundan herkes aklını işletme çabası içinde. Osmanlı İmparatorluğunun güçlü olduğu (Duraklama ve gerilemenin başladığı) son dönemlerinde inanç konusunda akıl işletmeye çok fazla gerek yoktu; kuvvet iş görüyordu çünkü… Günümüzde İslam coğrafyası geri kalmışlık ve fakirlik içersinde olduğundan; ikna edici olarak elinde akıldan başka güç kalmamış denilebilir. Bu yüzden iman konusunda ikna olmak ve ikna etmek için akıla yöneliyor.

Sözün değeri kısalığında diyorum ve kesiyorum.
Saygılar
Ahmet Bektaş


Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Gözlemlerim Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Gözlemlerim yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Gözlemlerim yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Ahmet Bektaş
Ahmet Bektaş, @ahmetbektas
12.5.2008 20:55:13
Evet bu elbet inancın zaafiyetinden kaynaklı. Pekiştirmek için deliller peşine düşülüyor...
--
Dini siyasete alet etmeye gelince bu çok yapılıyor maalesef.
Toplumun kolaycılığından istifade ediliyor. Burada dini siyasete her iki taraf da alet ediyor; siyasiler oy kazanmak için toplum ise siyasilere oy vererek dine hizmet ettiğini sanarak...
laledevri
laledevri, @laledevri
12.5.2008 20:42:56
acaba diyorum bu çabanın iman zayıflığından kaynaklandığını söylesem ne gibi tepkiler alırım.direkt olarak dinsiz diyenler çıkar mutlaka.
ibadeti gösteriş ve siyasi amaçlı yapan uluslar mutlaka hüsrana uğramışlardır.uzak değil bir adım ötemizde kendini dünyanın hakimi sanan hristiyan ve yahudi ülkelerinin baskısına ve işgallerine maruz kalan komşularımızı acıyarak sadece izlemekten öteye gitmiyoruz.
ya daha fazla baskıya dayanamayıp boyun eğerlerse.
tabiiki mümkün değil arap müslümanlar türklere bakarak inancı daha yoğun yaşıyorlar.biz kendimizden korkalım.
acaba işgal sırası bize de gelecek mi?ya bu inanç zayıflığı ve dini siyasete alet ederek gösteriş için yapan sözde müslüman başlar yalakalık ve kulluk ederek ne zaman haç ı boyunlarına geçirecek.

© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL