6
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1378
Okunma


Her sabah erken kalkarım.Uyuyan insanları hiç sevmem.Sabah erkenden kalkıp camları açmak ve hayata geçmek isterim.
Kahvaltı hazırlar ,etrafı toparlarım.Çocukları okula yolladıktan sonra yürüyüşe çıkar,dönünce de günlük işlere girişirim .Dinlemek istediğim bir şey varsa sesini açar, iş yaparken odalarda dolaşarak onu dinlerim .Evde fış fış diye birinin uyuma sesini duymak, benim için berbat bir şeydir
.Ne yazık ki, koyunun sevmediği ot burnunun dibinde bitermiş.Bu konuda ev halkıyla hiç de uyumlu olduğumuz söylenemez.
Bir evde, sadece bir kişi uyumayı sevmiyorsa çok zor.Erken kalktığım için suçlu konumundayım.Sürekli gürültü yaptığımdan şikayet ediyorlar.Bazen akılları başlarındayken ,onlara uyumanın ne kadar kötü bir şey olduğunu anlatmak istiyorum ve anlatıyorum da. Konuşurken bana hak verseler de,hayata geçirmeye sıra gelince yine yalnız kalıyorum.
Yine böyle kızgın bir günümde, kızıma uyumanın ne kadar kötü olduğunu anlatıyordum .Uzun zaman beni dinledi.Söylenecek sözü yoktu,çünkü haklıydım.’Tamam anne haklısın ,ben de hiç uyumak istemiyorum ama evlenince hayatımı bir düzene sokacağım,kendi evimde hiç uyumayacağım ’dedi.Bu cevap karşısında şok oldum tabi.İçimden onu bir güzel pataklamak geldi ama küçükken bile hiç el kaldırmadığım bir çocuğu on dokuz yaşında dövmem söz konusu bile olamazdı.
Bu cevap beni çok şaşırtmış ve düşünceye sevk etmişti.İnsan çocuklarını büyütürken onların güzel eğitim almalarını ,doğru yetişmelerini çok önemsiyordu.Hayatımızı rafa kaldırıp ,biz onlara kendimizi feda ederken ,onların aklında yeni bir hayat ve yeni planlar olması çok garipti.Bulundukları anı ve hayatı güzel ve doğru yaşamak değil de,ilerideki hayata konsantre olmuşlardı.
Bizim bunda günahımız neydi ?
Vardır elbet bir günahımız ve yanlışımız .Yoksa böyle olmazdı.Ertelenen bir hayat...Nereden öğreniyorlardı ki çocuklar bunu ? Böyle bir örnek görmeden ,nasıl oluyordu ?
Kendi çocukluğumu düşündüm bir an.Annem ve babamdan ayrı bir hayat hiç düşünemezdim.İlerde ayrı bir hayatım olacağını ,o zaman çok şey yapacağımı tasarlayamazdım kafamda.Benim hayatım annem ,babam ve kardeşlerimdi.Evi benimsemek, o evde olacak her şeye sahip çıkmak öğretilmiş miydi bize ? Bunlar öğretilen ve öğrenilen şeyler miydi acaba ?
Her neyse, şu an kendimi çok başarısız hissediyorum.
Bunları unutmayacağım ama.Onlar evlendiklerinde olur olmaz evime gelmelerine izin vermeyeceğim ve hiç bir yüklerini çekmeyeceğim .İnşallah tabi.Evim diyorum çünkü benim evim ,onların değil.Eğer onların da evi olsaydı, birazcık olsun sahip çıkardılar bir şeylere.
Şimdiden ben kızıma söylemeye başladım .Öyle evlenince, ikide bir bu eve gelmek yok diye.Zaten kapıya bir yazı asmayı düşünüyorum.Yazıda şöyle bir not olacak.Kıbrıs’tayım !...
Evet ben hep Kıbrıs ta olacağım .Karalıyım !...