Kazdağları’nın yamacında, Çam ve zeytin ağaçlarının tonlu yeşiliyle Ege denizinin eşsiz mavisinin koyun koyuna yaşadığı bir cennet köşesi Küçük kuyu...
Doğal bir oksijen çadırı…
Çanakkale’nin turistik yatak kapasitesinin en yoğun olan yerleşim alanı…
Misafirperver, sevecen ve kültürlü insanların mekânı...
Ana geçim kaynağı zeytincilik…
’Dünyanın en kaliteli zeytinyağı üretiliyor’ buralarda... (Benim değil… Fao uzmanlarının söylemi bu...) Oksijen zenginliği ve mevcut hava sirkülâsyonunun sağladığı büyük bir zenginlik bu...
Antik dönemlerde Truvalılar ile Helenler arasındaki Truva savaşlarını Zeus Küçük kuyu’nun Birkaç kilometre yukarısında Nusratlı köyünde bulunan bu gün Kocakayası denilen Gargaron tepesinden den izlemiş Homeros a göre...
Yine Homeros a göre Paris bu topraklarda çobanlık yapmış Truva’ya dönene kadar...
Afrodit güzelliğini buraya bağlı Küçükçetmi köyündeki mineral zenginliği ile eşsiz olan kaplıcanın suyunda yıkanarak almış yine...
Mitolojik adıyla İda bu gün ki adıyla Kazdağları’da endemik bitki örtüsü ile güzellikler güzellik katmakta hala.
İşte ! böyle bir yerde yaşamak, Küçükuyu’lu olmak inanın ayrıcalıktır...
Bölgenin en büyük limanındaki çay bahçelerinde çay, adaçayı veya kekik çayınızı yudumlarken huzur içinde olduğunuzun farkına varırsınız...
Bir balıkçı lokantasında tezgâhta görerek beğendiğiniz balıkların lezzetine doyamazsınız. Oltanızı kaptığınız gibi denizden kendi yiyeceğiniz balığı kendinizde yakalayabilirsiniz...
Rahat ve huzurlu bir yaşam sürmek isteyenler için tam aradıkları yer Küçük kuyu...
Burada yaşamak yazmakla anlatılmaz ... Yaşanır...