KURBANİ İLE ALİHAN

Kurbani efendi köy odasına gelir.
Her gelişinde bir rüya anlatırmış.
Günlerden bir gün .
--- Komşular, ben bir ruya gördüm.
--- Hayır olsun, anlat bakalım, nasıl bir ruya imiş?
--- Olur muhtar. Alihan ile yaylaya gidiyoruz,sormayın ne oldu ?
--- Ulan cinli, yine bir yalan uyduruyorsun, değil mi ?
--- Alihan yahu, bırak adam ruyasını anlatsın! Eee ne oldu.
--- Çatal sulara kadar konuşa konuşa gittik. Suyun başında
oturduk, su içtik ve kalktık yaylaya doğru yürümeye
başladık,biraz yürüdük yolumuza çalı çırpı bırakmışlar.
Alihan a dedim ki bu odunları yoldan temizleyelim de öyle gidelim.
Başladık sağa, sola atmaya .
--- Eee sonra ne oldu Kurbani?
--- Sabret muhtar dinle işte anlatıyorum.
Yolu temizlerken birden bire Alihan bal kuyusuna
bende pislik kuyusuna düştüm .
--- Gördün mü cinni. Benimle uğraşırsan pisliğin içinde kalırsın.
--- Eee sonra, nasıl çıktınız peki? Anlat bakalım.
--- Evet Kazım Ağa, çırpındıkça daha da batıyoruz.
--- İnşallah boğulursun cinni, biraz daha çırpın sen .
--- Yahu Alihan birader bırak ta boğulmadan anlatsın.
Ya sonra kuyuda mi kaldınız?
--- Bizim feryadımıza birisi geldi. Elini uzat, kuyudan çıkarayım
dedi. Ben de elimi uzattım ve çekerek beni çıkardı.
--- Peki Alihan`a ne oldu? Kuyuda bal mi yiyor?
--- Yok Kazım Ağa, “kurtar beni” diye yalvarıyordu.
--- Hadi be kardeşim, sonu ne oldu ? Meraklandım.
--- Tamam muhtar. Sonra beni çıkaran adam kayboldu.
Alihan bana “Kurban i kurtar diye yalvarıyordu.
Peki seni çıkarayım amma bu elbiseleri
nasıl temizleriz? diye sordum.
Alihan: Ondan kolayı ne var. Sen beni yalarsın, ben de seni
yalarım ve böylece temizleniriz” dedi.
Bende elinden çektim çıkardım.
Başladık birbirimizi yalamaya.
--- Ulan bu cinli önünü iyi anlatıyor da sonunu berbat ediyor pis herif!
--- Haklisin Alihan: