fakültedeyim..
bi çay alıp geleceğim..bi de incirli biskrem almam gerek ama kantindeki tüm incirli biskremleri tükettik..
geliyorum..

geldim..
garip başlayan bi gün oldu..
sabahki labıma gelmedim, hoca da gelmemiş zaten..
sonra 5 saatlik bi aram olmasına rağmen malum sebeplerden ötürü geldim okula..
çocuklar gibi şen olmak nasıl bişeydir bunu çok iyi biliyorum..

"geçmediğim hiç bi durak
binmediğim hiç bi otobüs kalmadı bu şehirde.."

bindiğim otobüslerin tekerlekleri, yarıçaplarının iki katının pi sayısıyla çarpımı kadar yol arşınlarken ben mutluluktan ve heyecandan istanbul trafiğine aşık oluyorum..
bindiğim bütün otobüsler en sonunda sana varıyor..
ve ben her otobüste en az iki satır düşüyorum sana..
sevgili dostlar,
bu yazardan bozma şair bozuntusu, kahverenkli saman kağıt bi deftere biçare yazılar biriktiriyor..
ithaf olunan şahıs bunları umursamıyor bile..

benim bakmaya kıyamadığım suratta bugün mutsuzluk ibareleri fink atıyor..
biricik bunu önemsemiyor ama,
canını sıkan şey herneyse,
sadece onu üzmüyor..

çayım bitti..
bu çay da bitti..
hala aynı koku,
hala aynı özlem..
bana bişey söyle biricik,
rica ederim bana birşey söyle..

biricik beni ekiyor..
ben ağlıyorum..
bunu duyan sevgili dostlar "salak!" diyor..
kuzum,
bunların aşkın ne olduğunu sanıyorlar..
bi kez bile koklamadıysanız sevgilinin ellerini,
rica ederim yorumda bulunmak zahmetinde bulunmayınız..

canım çok sıkılıyor..
öyle ki,
buna ne amelié ne de fransız sokağı fayda ediyor..
fransız obsesyonlu bi kız oldum çıktım,
yo yo gerçek bu değil..
bu düşlerden bi yanılsama(anlamını biliyorum..!)

şimdi gidiyorum..
asistanım elifin de labı iptal oldu..
bişeyler yapmaya karar verdik..
belki kapalı çarşıya geçeriz..
ama çizim dersine gecikmek istemiyorum..
belki de..
belki de oturup seni beklerim biricik..
rica ederim böyle uzak durma..
40 küsür yaprak sonra karşında olacağım..
rica ederim,
bişey söyle..