Paranın öldürdüğü ruh, kılıcın öldürdüğü bedenden fazladır. walter scott
şivekar
şivekar

Dut Ağacı Altında

Yorum

Dut Ağacı Altında

1

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

737

Okunma

Dut Ağacı Altında



Bahçemizin en heybetli ağacıydı o koca beyaz dut. Küçükken sadece meyvesinden tatmak ya da dallarından sarkmak için, kitaba sevdalandıktan sonra ise yüksekçe bir yerinde dalların arasında kaybolarak kitabımı okumak için tırmanmayı adet edindiğim o koca dut…

Gölgesinde çokça dinlendiğim, düşüncelere daldığım… Çocukca bir heyecanla sevdiğim çocugun adını yapraklarına yazdığım ve her gün gidip kontrol ettiğim bir sırdaş…

Büyüdükçe artık eskisi kadar sık görüşemez olduk; ne gölgesine gittim ne de tepesine tırmandım. Ama o her sabah çok sağlıklı bir pekmez olup şereflendirdi soframı.

Yıllar geçip de okumak için Ankara’ya düştüğünde yolum, fakültenin bahçesinde de bir dut ağacı buldum kendime. Yine beyaz… yine kocaman… ve yine heybetli. Dut ağacı altındaki o bankta çok anılar biriktirdim. Çok kitapların okunduğu, çok yazıların yazıldığı, çokça kahve yanında dertlerin paylaşıldığı dost meclislerine gölgelik oldu dut ağacı.

O koca beyaz dut, hala bahçemizin en güzel köşesinde vakarla durmakta ve her baktığımda bana mutlu bir çocukluk ve sevdiğim insanları hatırlatmakta.

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Dut ağacı altında Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Dut ağacı altında yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Dut Ağacı Altında yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
ccelayir
ccelayir, @ccelayir
27.1.2014 23:02:19
Herkesin bir dut ağacı vardır, benim de vardı. Teşekkürler. Benim dut ağacı oldukça yaşlı, belki 500 yüz yaşındaydı. O dut gibisini başka yerde görmedim. İlk etapta dutları beyaz olurdu, bir iki hafta üstünde kaldıktan sonra kırmızı ve nihayet siyah olurlardı. Siyah ile kırmızı arasındaki dutlar aşağı düşünce ben yerden özenle toplar, üstündeki tozları filan güçlü bir nefesle üfür yerdim. Üstüne hemen az ötedeki çeşmeden buz gibi su içerdim. ''Eski insanlar işlerini biliyormuş'' diye düşünürdüm. Şimdiki zirai dut türlerinde o tat maalesef yok. Tüm bitki ve meyve türlerimizi yok etti kapitalistler. Yazık.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL