seve bildiğim kadar seveceğim seni


....




dokunamadığım kadar hesabı uzak bir cümle desin ,nerelerin aklından geçer yolculuklarım, bilmediğin kadar kavrıyorum asfaltların uzun metraj gitmelerini , ardıma sapaklar düşüyor anlatamadığım ,sen yan koltukta durup bakıyorsun camın buğusundan,hızla akan hayata.aslında çok farklı bir duygu seni sevmek,çok eski bir tarihte çok yeni düşler kurmak gibi,ikindi vakti çay deminde ıhlamur çiçeklerini sevmek, hayalinin kişilikli yansımasında ve durmadan akan ırmağın başında durup ,içindeki çakılları seyretmek sen diye hiç tereddüt etmeden...
.kısacık bir yanılgıdan kurtularak gelmek sana ters yön istikametten u dönüşü yaparak,kapını çalmak umudun birikmiş yanı ile,kapı açılır yüzüne düşer gölge,acıkmış çocuk gibi bakarım gözlerindeki sofrada hazır hayata,kavrarım sana olan yakın aşkı,sen sadece kucaklasan beni,ucu yanık bir mektubun ağır duygusu kaplasa gökyüzünün bağrındaki mavileri,sonra sevgi uykudan uyansa ve son bir gülüşün kuytusunda kapı kapansa ve içer de olsa artık en zarif yerinde aşk....




sen beni kara kalem çizsen gece de .ben çizerken seyretsem seni...