Duygularımın samimiyetine inanıp inanmamak sana kalmış ? Aha o gül reçeli mi ? Hiç sevmem de. O yüzden sordum.

Kestanenin tadı bile daha güzel. Neyse bunları şimdi konuşmayalım. Sonuçta yaşımız daha çok küçük. İlerde konuşulur bunlar. Şimdi canını sıkmayalım. Seni bekliyorum da. Ne zaman geleceğin hakkında en ufak bir fikrim yok. Ne yapsak ölsek mi ? Yerin dibine mi girsek? Bence bu güzel kahvaltı masasının etrafında toplanalım. Ve susup çayımızı yudumlayalım. Ben fincanına iki şeker attım. Bilemedim. İstersen biraz daha al. Konuşalım dememiştim. Bendeki çeneden şikayet ettiğin için yüzsüzce bunu sürdürebilirim. Tabi bende isterdim seninle çay bahçesinde kahvaltı yapıp bıyıklarını silmeyi. Ama kısmet işte. Eve kapandık.Evet. Çünkü hava kapalı.Ve ben böyle havalarda genelde üzgün olurum. Bilirsin. Battaniyeyi katladın mı ? Kaldırdın mı ? Bu çatallar temiz mi ? Çamaşırları astın mı ? Çok sıkıcı bir hayat olduğu söylenemez. Açıkçası seninle beraber yaşadığım her gün bildiğin ” magic mushroom” etkisi yapıyor. Bu yüzden sana çok teşekkür etmeliyim. Çünkü mutlu bir kız çocuğu , zırlayan bir kız çocuğundan bin kat daha iyidir. Ne güzel anlaşıyoruz değil mi ? Misal beyaz bir kedimiz var. İki gözü farklı renk. Ve sağır. Ama çok sevimli. İkimizde çok seviyoruz. Kedi ise en çok beni seviyor. Ve sen bu yüzden bizi kıskanıyorsun. Çok doğrusun. Kim olsa kıskanır ?

Koltukta bağdaş kurup otururken pek bi’şey düşünmeyi sevmezsin. Kumanda elinde, gözlüklerini silip hemen kanalları geçersin. Ntv spor’u açarsın.Hemen ardından maç kritiklerini izleyip göbeğini kaşırsın. Renkli çoraplarını çiftleriyle beraber düzeltip çekmecene yerleştirirsin. Ve sanırım bu huyunu çok seviyorum. Nasıl anlatsam bilemedim ? Otomatiğe bağladım arkadaş. Senin ”bağzı” huylarından nefret etmiyor değilim. Misal çok ısrarcısın ve sinir oluyorum. Okul çıkışında saatlerce beni bekleyebiliyorsun - bak bunu aslında çok seviyorum.- ve bardaklarca çay içebiliyorsun. Ve günümün nasıl geçtiğini sorman bunu mutlu ediyor. Bundan nefret etmiyorum yahu. Bak şimdi toparladım olayı. Mutluyum velhasıl. Ki en güzel şeyi söylemedim. Bunların hepsinin bitmesi bana bağlı. Şimdilik bitsin istemiyorum. Ve göynümle beraber çay içmeye gidiyorum.

Oralarda kendine iyi bak. Elin memleketinde üşütme!