Takvimlere Mektup

Sen geç gel otur şöyle soframın babamdan kalma yerine,iki kadeh karşılıklı,rakı sarmaz beni,şarap uyutur,bira şişirir. Ben kahveyle yaşadıklarımı karıştırıp sarhoş olur dinlerim seni.Masamızda şairin mavi örtüsü olsun,gözlerimiz dinlenirken badelerimiz şereflensin; sadece ikimize.. Her şeyi yavaş yavaş fark edelim bundan gayri. Aniden gelen haberler Şubat soğuğunda buz tutsun,mayısa doğru çözüledursun,Temmuzda biz eridiğini anlamadan yüzüyor olalım enginlerde. Yer Marmara olsun Karadeniz hatta ..AH! iNEBOLU OLSA..? Tadına doyulmaz serinliğinin, dalgakıranların arasındaki İskelle manzaralı yüzmeler yaşasak? Hem biliyor musun bir yandan da belki çocukluğumu anlatırım sana. Güney sıcak,özenti millet,çok nem var hem yapış yapış;dönüşte ayrılmamız da zor olur.Mutluluğun tablosuymuş..! Banane? Gel huzurun tablosunu çizelim,mutluluk anlardan,huzur anılardan ibaret. Sence? Boyran pek güzel kararırmış İnebolu’da babamın şiirlerinden dinlerdim..Sular da gece siyahı ooff sakın gözlerin siyah olmasın. Aşık olmak istemiyorum. Dönüşte ayrılalım..

ALMILA ERDEM