“Ben gizli bir hazineyim, bilinmek istedim!” Siyami YOZGAT

Yazar Hakkında
Yazar 1958 Yozgat Saraykent/Dedefakılı kasabasında doğdu,Ortaokulu Akdağmadeni’nde,Öğretmen Okulunu Ordu/Perşembe ve Trabzon’da okudu
Masal kitapları yazdı,resimledi.Yurt içinde ve yurt dışında karikatür sergileri açtı,okullarda karikatür dersleri verdi.
Öğretmen olarak gittiği Almanya’da Türk Çocukları için “Türkçe Kültür Dersleri”kitapları ve “Bizim Çocuklar”dergisini yayınladı.
Yayınlanmış masal kitapları,”Sevda Destan İçinde”bir şiir kitabı,”Usat” adlı bir romanı vardır.
Roman Hakkında
Roman,Şubat 2013 yılında Yozgat’ta Kün Yayıcılık tarafından 2.Roman serisi olarak basılmış,başka yayınları da vardır.Güzel bir baskı ve bu kez hatasız bir eserdir.Kitap 57 bölüm ve 368 sayfadan ibarettir.Nefis bir kapak ve güzel bir anlatımla başlar..
Sinan’ın Günlükleri,”Derviş ve Yol”un hikayesi
Bu roman Derviş Sinan’ın çocukluğundan itibaren tuttuğu notların hikayesidir.Siz buna ister “Seyahat Notları” deyin isterse “Derviş Sinan’ın Romanı”,ikiside uygundur, bence..Çünkü,Sinan bir gezgin derviştir.Bir Sofi olarak notlar tutması da bu işin güzelliği ve özelliğidir.
Molla Sinan çocukluğundan başlayarak bütün geçmişini,yaşadıklarını,düşündüklerini ve gördüğü her şeyi yazıyor.Babası ölüyor.Annesi,dayılarının yanına gönderiyor.Onlarda medreseye Şakir Hoca’ya emanet ediyor.Yıllarca medresede eğitim alıyor.Tekkeler kapanıyor.O da hocasıyla birlikte Şeyh’inin köyüne dönüyor.Şakir Hoca’nın kızına aşık oluyor.Hoca,kızdan ve buralardan ona nasip-kısmet olmadığını beyan ediyor.O da küsüyor,yeni bir şeyh aramak üzere İstanbul’a gidiyor.Orda Köşker İsmail’le tanışıyor.Nümayişe katılıyorlar.Camilerde Türkçe ezanı istemiyorlar.İsmail vuruluyor.Sinan tutuklanıyor.Hayır sahibi biri onları salıyor.Şeyhi rüyasında Sinan’ı geri çağırıyor.O da bu söze uyarak geri geliyor.Hocası ağır hastadır.Dizlerinde ölüyor,cenaze namazını Sinan kıldırıyor.Çok geçmiyor,sevdiği kızda ölüyor.Sinan yine yollara düşüyor.O’nu bu kez Şam’dan çağırmışlardır.Antep’e gidiyor.Oradan bir derviş,Halep’e götürüyor.Halep’te bezirganbaşı Halit’le Şam’a gitmek üzere kervana katılıyor.Halit,Derviş Sinan’a çok şeyler anlatıyor.Çöl Yolları’nda binbir meşakkatle karşılaşıyor.Halit,yolda çok güzel hikayeler anlatıyor.Nihayet Şam’a geliyorlar.Şam’da da Derviş Sinan aradığını bulamıyor.Başına bir sürü felaket geliyor.Geri dönmeye karar veriyor.Bezirganbaşı Halit’i buluyor.Kendisini de götürmesini söylüyor.Güzel bir dayaktan sonra yaralarını tedavi eden Derviş Abdullah’la tanışıyor.O, Muhyiddin Arabi Hazretleri’ni öneriyor.Kabrini ziyarete gidiyor.Gece rüyasında Muhyiddin Arabi kabrinden kalkıyor ve Sinan’a yol gösteriyor.Artık Sinan,aradığını bulmuştur.
Şam’ın Fethi’nde Yavuz Sultan Selime yol gösteren ;”Sin şına girdiği zaman Muhyiddinin kabri ve muradı anlaşılır.”Sözü,Derviş Sinan’a da yol gösterir.Sinan’ın aradığı gönlündeki şeyh,yolculuk ve aşktır.Derviş Yunus gibi dönmektedir.Öğrenir öğrenmez,geri dönmeye karar verir.Halit’le birlikte tekrar yola çıkar.
Roman burada kesilir.Dikkat edin, biter demedik…Çünkü,Sinan yazmaya ve yol’a devam etmektedir.Dileriz ileriki yıllarda ikinci kitabı da okuruz.
Sözün Sonu
“Derviş ve Yol” çok güzel anlamlı sözler,ayetler,hadisler,şiirlerle yazılmış bir roman.Yazar,okuyucuyu alıyor,taa geçmiş yıllara ve Osmanlı topraklarına götürüyor.Bu romanda hepimizden bir şeyler var.Yazara ne kadar teşekkür etsek azdır.
Sözün sonunu köyünde akıl hocası Molla Kasım’ın;”Dağların üstü bulut,bulutun üstü rüya derler.”
Ve Halep’te Mevlevi dergahındaki Konyalı Bahçıvan Dede’nin;”Bu rüzgarda vatan kokusu gizli,gelen yağmurda vatan kokusu var.” Sözleriyle bitirelim!

Kemal DOĞANAY

Bu yazımı başlığa uygun bulan seçki kuruluna teşekkürlerimi sunarım.Gerçekten çok güzel bir roman.İnşallah herkes alır ve okur.