Paranın öldürdüğü ruh, kılıcın öldürdüğü bedenden fazladır. walter scott
Halil Manuş
Halil Manuş

IRKINA İHANET EDENİN SONU

Yorum

IRKINA İHANET EDENİN SONU

1

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1547

Okunma

IRKINA İHANET EDENİN SONU

IRKINA İHANET EDENİN SONU

Sevgili Dostlar;

Bugün sizlerle bir şiir paylaşacağım. Bu şiir öyle gelişi güzel seçilmiş bir şiir değil. Zaten okuyunca sizler ne denmek istediğini anlayacaksınız. Bakalım seçimim isabetli olmuş mu?

IRKA İHANET

Kalabalık bir pazar yerinin köşesinde;
Üç beş kafes içinde, keklikler duruyordu.
Sıcak temmuz gününün, yakıcı güneşinde;
Belli ki, yaşlı adam, bunları satıyordu.

İnsanlar gelip geçer; bakarlar tutsaklara;
Kekliklere azat yok; para, para, ah para!
Bir genç, müşteri olup, yöneldi ihtiyara;
Adama, kekliklerin fiyatlarını sordu:

İhtiyar, göstererek kekliklerden birini:
’Bunun değeri yüzdür; diğerlerinin yirmi.’
Gencin merakı arttı; ’Hepsi keklik değil mi? ’
İhtiyar, oturduğu iskemleden doğruldu.

Dedi ki: ’Bak evladım; bu keklik ötücüdür,
Şayet onu alırsan, avcı kadar iş görür.
Sesiyle keklikleri tuzağına düşürür.’
Genç başını salladı; mevzuyu anlıyordu...

Genç, cebine elini atarak, ihtiyara;
Kekliğin bedelini uzattı; tam yüz lira.
Aldı, yüzlük kafesin kulpunu avucuna;
Başını eğdi öne; bir an ruhu tutuldu!

Sözüm ona; almıştı kekliklerin hasını,
Sonra açtı aniden, kafesin kapısını;
Bir hışımla kopardı kekliğin kafasını!
’Bu, ırka ihanetin cezasıdır! ’ diyordu!
Halil GÜLŞEN


Bu şiir Alaca Belediyesinin Kültür Sanat Yayınları Şiir Dizisi hizmeti olarak yayına sunduğu “SEN GÜLDÜKÇE UZAKLARDAN” adlı kitabın yazarı Eğitimci Şair Sayın Halil Gülşen’den seçildi. Kitapta bu şiir olmamakla birlikte daha bunun gibi ders verici, insanı düşündürücü, düşündürürken de bazen güldürücü bazen hüzünlendirici pek çok şiir var. Takdim yazısında şair için “Halil Gülşen’in sade, samimi ve hikâye etmeye yatkın şiir üslubuyla, okuyucuyu ibretlik tebessümlerin tiryakisi yapacak şiirlerinden büyük keyif alacağını umuyoruz. Gülşen’in kimi kurgularının gerçek hayattan, hatıralardan alındığını belirtmek istiyoruz ki, bu Gülşen’in şiir üslubu hakkında anahtar bir bilgi mahiyetindedir.” Denilmektedir.

Şair Halil Gülşen aslen Mersin Erdemlili olup, Erzurum Atatürk Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümünden mezun olmuş, uzun yıllardır da Çorum Alaca’da Öğretmen olarak görev yapmaktadır. “Sen Güldükçe Uzaklardan” şairin ilk şiir kitabıdır. Bu vesile ile buradan şairimizi bu ilk eseri için kutluyor, daha bunun gibi pek çok eserler vermesini temenni ederken sabırsızlıkla da bekliyor olduğumuzun bilinmesini istiyorum.

Bu şiiri okuyunca şanlı tarihimizin altın sayfalarında Türkün büyüklüğünü, asaletini, millet sevdasını ve kendi ırkına karşı duruşunu anlatan, Yavuz Sultan Selim için söylenen bir hikâye hatırıma düştü. Kim bilir belki şairde bu hikâyeyi biliyordur ve şiirini bunun üzerine kurgulamış ve yazmıştır.

Çokta iyi düşünmüş, iyi ki de yazmış. Çünkü tarihimizi severek öğrenmenin çilesi çekilmiş olmalı. Uzun uzadıya kronolojik tarih dersleri bazen eğitici olmaktan çıkıp itici bir hal alabiliyor. Birde tarih bilgisi sadece tarih derslerinde görüldüğünde çabuk unutulabiliyor. Burada olduğu gibi Türkçe derslerinde şiir tahlilleri yapılırken, böyle şiirler seçilir, öğrenciye ezberlettirilir ve tahlili yaptırılırsa, hem şiir olarak konu işlenmiş olur ve hem de tarihimizin güzellikleri, genç beyinlere nakşedilmiş olur. Şimdi Yavuz Sultan Selim’in hikâyesini yazıp sözümüze nokta koyalım mı ne dersiniz?

“Bir Gün Yavuz Sultan Selim pazarın birini gezmeye karar verir ve saka kuşlarının satıldığı bir tezgâha yönelir. Bütün sakalar 1 altındır fakat bir tanesi ayrı bir kafes içinde ve 50 altındır.
Yavuz Sultan Selim sorar:
-Bunlar 1 altın da bu neden 50 altın?
Satıcı:
-Hünkârım 50 altınlık olan ötüşüyle diğer saka kuşlarını kendine çeker ve yakalanmalarını sağlar.
Yavuz Sultan Selim 100 altını çıkarıp adama verir ve “ver o kuşu bana” der.
Herkes şaşkınlık içinde ne yapacak acaba koca padişah bir saka kuşunu diye düşünürken, Yavuz Sultan Selim kuşun kafasını tuttuğu gibi gövdesinden ayırı verir ve der ki:


-KENDİ IRKINA İHANET EDENİN SONU BUDUR!!!"

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Irkına ihanet edenin sonu Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Irkına ihanet edenin sonu yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
IRKINA İHANET EDENİN SONU yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Etkili Yorum
Halit Yıldırım
Halit Yıldırım, @halityildirim
11.12.2013 10:32:29
Üstadım saten Yavuzca bir kararlılık gösteremediğimizden ihanetleri kanıksadık, hainleri baştacı yaptık. Ne hainler var ki talihleri kahraman yaptı onları. Talih şimdilik yaver gitse de yarın tarih gerçeği yazacaktır. Halil Gülşen'i de bu güzel yazıyı yazdığınız için sizi de tebrik ediyorum
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL