dünya geneline baktığımızda bilinen 202 ülke ve bunun yanında bilinmeyen diğer özerk devletler toplam 320 bulunuyor. bir çoğumuz bu ülkelerin hangi amaçla bu yarı bağımsızlığa hizmet ettiğini anlamış değilizdir. çünkü kendi memleketlerine bile gidemeyen kendi ülke insanımız nasıl olur da bu ülkeleri ve insanları gelenek ve görenekleri kısacası yaşayışlarına hep yabancı kalmışızdır. bununla beraber sürgün edilen halklar katledilen yaşamlar ve birden çok milletli halkların aynı topaklar üzerinde kışkırtılarak birbirlerine öldürmesine seyirci yabancı güçler...

çünkü bu bizim kendi toplumumuzda da mevcuttur. mesela iki kişi kavga eder ve çoğu aman karışmayalım neyime lazım kaza kurşununa gideriz ya da bizi de tutuklar gibi düşüncelerle seyirci kalmışızdır. hal bu ki bir babacan elin dost kucaklaşmasını güzel bir öğütle barıştırılmayı bekler bu bitimsiz kavgalar ama bizler uzakta kalıp hep izleriz...

gelelim o malum savaşlara çıkarları için insanların ölümlerine seyirci olan kuru kalabalığa zengin ve ihtişamın altında besledikleri bu kör amansız amacın kanlı mesullerine onlar hiç kendi canlarının yok pahasına satılacağını ve bu kayıtsızlık altından yurtların yerlerinden edileceğini düşünebilirler miydi? bizce koca bir hayır silah tüccarlarına çocuk istismarcılarına kumar babalarına mafya ukalalarına uyuşturucu baronlarına kaçakçılara kısacası insanı kobay olarak kullanan bu zihniyete kim ve kimler dur diyebildiler ki hepimiz kaçtık bize dokunmadı belki de yılan ama hemen yanı başımızda birilerini sokmuş ağrısı bütün bir ülkeyi dünya insanını endişeye sevk etmiş olmasına rağmen bu duyarsızlılığın bir bedeli olması gerekti.

o da malumunuz üzere yıllarca süre gelen kavgalar bitmiyor. başı boşluk vurdum duymazlık git gide artıyor. televizyon kuklası ve magazinci ya da asalaklaştırdığımız genç ruhlarla dünyamızı karartmaya devam ediyoruz....

savaş bizim içimizde şeytanın ve nefsane heveslerimizde barış ise birlik ve beraber olmakta ve sevgiyle saygıyla bütün bir dünya insanını kucaklamakla ....