7
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1259
Okunma
Ben sevmeye aşığım ! Yazın , ayağı çıplak toprakta yürümeye ,ayağına batan dikenleri teker teker çıkarmaya , çıkartırken acıyı tatmaya ,kanayan ayaklarındaki kanı görerek ölümlü olduğunu hatırlamaya ve tozlu ayaklarla eve girerken annemin bağırışını duymaya aşığım ben. Kışın ellerimi hissetmeyinceye kadar kartopu oynamaya , annemden habersiz avuç avuç kar yemeye , sonra boğazımın inip sesimin çıkmamasına , iyileşmem için annemin mis kokan ıhlamurunu içmeye aşığım ben. İlkbahar yağmurlarının altında ıslanmaya , çiçek polenlerinin burnumu kaşındırıp hapşırmaya , birilerinin bana " Çok yaşa ! " demesine aşığım ben. Hani kız oğlana , oğlan da kıza aşık olur ya ...Birbirlerini delicesine sevdiklerini söylerler , sonra hiç yok yere ayrılırlar.İşte ben o " hiç yok yere ayrılıklara" , " hiç yok yere sevdalara " aşık değilim. Ben ; hayatı görmeye , duymaya , hissetmeye... Kısaca onunla birlikte yaşamaya aşığım. Acıları ve sevinçleri hep birlikte tatmaya... Ben sevmeye aşığım ! ( Adını , yazımın başlığına koyduğum Orhan Gencebay’ın ilk kez dinlediğim bir şarkısı bu yazıyı yazmama vesile oldu.Teşekkürler... Umarım beğenirsiniz :))