Öğretmen; candır, canandır, anadır, babadır, bir nevi vatandır… Öyle bir değerdir ki, nerede taşınacağı bilinmezken kalplerde sevgi yumağı oluşturur. Beyinleri aydınlatır, gönülleri fetheder… Öğretmenlerimize devletin, toplumun, öğrencilerin ve insanımızın verdiği değeri belirtmek, onları onurlandırmak bu günler için birer vesiledir.

Hızlı değişim geçiren dünyada toplum mühendisleri ve insan mimarları olan öğretmenler tarafından çocuklarımızın yetiştirilmesi önem arz eder... Okullarda eğitim-öğretim görevi güvenilir ellere verilerek, ülkenin gelişim ve kalkınmasında katkı koyulmasında öğretmenlere önemli görevler düşer. Öğretmenlik, diğer serbest ve yüksek meslekler gibi, ilerlemeye ve geçim rahatlığı sağlamaya elverişli bir meslek durumuna konulmalıdır.

Büyük Türk Mütefekkiri Nureddin TOPÇU 1960 yılında yazdığı “Maarif Davamız” adlı eserinde insanın ve toplumun kaderinde öğretmenin oynadığı büyük rolü şöyle anlatır : " Devletleri yapan da yıkan da muallimlerdir. Muallime değer verildiği, muallimin hürmet gördüğü ülkede insanlar mutlu ve erdemlidir. Muallimin (Öğretmenin), zelil olduğu, mesleğinin hor görüldüğü milletler düşmüştür, alçalmıştır ve şüphe yok ki bedbahttır.(mutsuzdur.)"

Öğretmenlik peygamberlik mesleğidir. Peygamberimiz bir hadisinde “ Ben insanlara muallim olarak gönderildim” buyuruyor. O, Allah’ın tayin ettiği bir öğretmen… Peygamberimiz ümmetini nefis, akıl, kalp ve bütün hissiyatıyla ele almış; çocuklarını diri diri toprağa gömen o ilkel ve vahşi kavimden, en medeni, mükemmel bir toplum meydana getirmişti.

Tarih boyunca her toplumda öğretmenler, toplumun en fedakar ve saygıdeğer insanları olmuşlardır. Görevleri çok kutsaldır. Nesillerin ve milletlerin geleceği için insan yetiştirmek önemli bir sanatkarlık ister. Öğretmenlik; yararlı, yapıcı ve iyi bir insan, iyi bir vatandaş yetiştirme sanatıdır. Yetişmekte olan çocuk ve gençleri geleceği, ailesi, çevresi, milleti, devleti ve vatanı için daima bilinçli kılmak çabasıdır.

Milletimizin kalkınmasını, gelişmesini, rahat ve huzurunu sağlayacak, koruyacak olan öğretmenlerimizdir. Çağları aydınlatan Büyük Barış Medeniyetimizin yeniden inşasında ve Muhteşem Türkiye’nin kuruluşunda en büyük görevi üstlenen insan mimarı, öğretmenlerimizin tüm maddi ve manevi problemlerini çözmek ve öğretmenimizi layık olduğu yere yükseltmek hedef olmalıdır.

Öğretmenlerin yetiştirdiği çocuklar, gençler; ailesini ve milletini mutlu kılar, ülkesini kalkındırır, devletini güçlendirir. Bu bakımdan, milletin, devletin ve yurdun geleceği, ekonomik yönden kalkınması her şeyden önce öğretmenlerin mesleklerinde göstereceği başarıya bağlıdır.

Eğitim ve öğretimi yerli, milli şartlara ve çağın ihtiyaçlarına göre düzenlemeliyiz ki, başarılı sonuçlar versin. Değişim, gelişim olmadan büyümeden bahsedilemez. Bunun için insanın eğitimine ihtiyaç vardır! İşte öğretmenin önemi buradadır. Çünkü çağlara damga vuracak olan insanları yetiştiren onlardır! “Günü kurtarmak isteyen pirinç yetiştirsin, yılı kurtarmak isteyen ağaç, yüzyılı kurtarmak isteyen ise insan yetiştirsin…”

Türk Milletinin ve Türk Devletinin geleceği sarsılmaz inancıyla, öğretmenlerimizin yetiştireceği nesillerle mutlaka başarıya ulaşacaktır. Bu ülkenin ve milletin öğretmenlerle gelişeceğine, ilerleyeceğine, dünya milletleri arasında layık olduğu saygın yeri alacağına inanıyorum.

Bu anlayış ve düşünceler içerisinde topraktaki tohumları fidanlara, başaklara, meyvelere, çiçeklere dönüştüren öğretmenlerimizin günlerini kutluyor, emeklilere esenlikler diliyor, bu dünyadan ebedi âleme göçen öğretmenlerimizi de rahmetle yâd ediyorum…