2
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
892
Okunma
İnsan, bazen anlamlandıramaz yaşadıklarını. Öylesine şaşırıp üzülür ki, takılıp kalır sebeplere. Sorgular, irdeler ve paylaşır sevdikleriyle. İçinden çıkmak için uzun uzun düşünüp bir karar verir, sonunda.
Verdiği kararı, ilgili kişiyle paylaşıp anlaşırlar kendi aralarında. İkisi de aynı fikirdedir. Birlikte çıktıkları yürüyüşte, anlaşamadıklarını anlamış ve ayrılmaya karar vermişlerdir. Bu aşamada muhtemelen her ikisi de üzülmüş ve sıkıntı yaşamıştır. Belki taraflardan birisi daha fazla üzülmüştür ki ayrılıklar da sık görünen bir durumdur, bu. Belki yüreğini açmıştır cesurca sevdiğine. Emek gülleri toplamıştır her sabah, çayın yanına. Gözlerinde ısıtmıştır, ellerini. Düşler çalmıştır bulutlardan, yıldızlardan gizli.
Umutla beklemiştir, bir parça ilgi görebilmek için. İlk başlarda kurulan cümlelerde ki heves ve coşkuyu. Oysa ki uzun zaman geçmemiştir, unutmak için o ışıklı harfleri. O anlar sarılıp bir bohçaya, teslim olmuş sanki geceye. Umursamaz bir havaya dolmuş, ayrılık kuşları. Acı çeken yürek razı gitmeye, yok sayıldığı bu yerden.
Gitmek kolay da ayaklara dolanmasa kırık hayal parçaları. Akılda kalan sorular ve yarin kokusu. Bir güzel söz de esirgenirse giderken, duygu duygu kanar yüreği insanın. Nefret oluşmaz aksine merhamet dolar, içine. Dua eder ona, mutlu olabilmesi için.
Çok kısa bir süre sonra bir yerlerde yazdığı bir mesajı görür. Bir sevgili aradığını anlatan bir mesaj. Sevdiği kişi çabuk atlatmıştır ayrılık acısını. Tabi ki canı acımaz, sevgiyi derinden hissedip yaşamayanların. Kendine de saygısı yoktur böyle kişilerin, kurdukları cümlelerin soğumasına fırsat bile tanımaz. Aramakla geçer ömürleri.