22
Yorum
6
Beğeni
0,0
Puan
2426
Okunma

Yürüyüp gitmez mi içimizdeki ayak izleri zorlasak?
İtsek ağır bir koltuğu yerinden oynatmaya çalışır gibi tüm gücümüzle, oynatsak ve düşürsek boşluğa.
Eşyaya ruh katan bakışlarımız, deviremez mi nazarla geçmişi?
Çalı süpürgelerinin ucundan havaya yayılan toz zerrelerinin, ışıkta dans etmeleri gibi; düşüşünü kollarından sevgilinin tiyatral bir oyunla sonlandırsak…
Ben bir katilim. Hayır. Ben azılı bir katilim kurbanlarını özenle seçen. Dilimi kullanırım her cinayette ve asla beni ele vermez. İşbirlikçilerim de vardır kanıtlarımı yok eden. Onlar da ele vermezler beni çünkü dilleri yoktur.
Eski hikaye yani.
Saray entrikaları tarihin arasına sıkışıp kaldığında ordaydım. O sıkışıklıkta kolay olmadı dikkat çekmeden seyirci koltuğunda oturmak. Zira tüm koltuklar doluydu.
Yalan söyledim evet. Koltukta değil, koltuğun altında saklanıp izledim her şeyi. Saklanmanın utanç verici olduğunu düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Saklanmak zevklidir. Korkutucudur. Zevkin temelinde yer alan da korkunun yarattığı adrenalin.
Hadi canım sen de! Saklambaç oynarken, saklandığın delikte yaşadığın o çarpık hazzı nasıl unuttun?
Ben unutmadım. Ebe olmanın sıkıcılığını keşfettiğimde oyundan çıktım.
Ne zaman bir tehlike sezsem kaçıp saklandım.
Zamanla en iyi nerelerde saklanılır öğrendim. Nefesimi kontrol etmeyi, heyecanımı belli bir düzeyde tutup; kalp atışlarımı dinlemeyi...
Kalbim benden nefret ediyor olmalı. Ben onu seviyorum. İçtiğim sigaralara rağmen.
yaşattığım sarsıntılara rağmen. Ayı, yavrusunu severken öldürürmüş ya!
Hırpalamam belki bu yüzden. Belki değil.
Belki, hükmettiğimi zannettiğim her şeyin esiriyim de haberim yok. Belki güçlüyüm tahmin etmediğim kadar. Belki o hiç hazzetmediğim zayıf kadın karakterin ta kendisiyim.
Belki bir kavağım dosdoğru uzayıp giden, belki sarmaşığım sarılırken çürüten.
Ben kimim bilmiyorum aslında.
Azılı bir katil olduğumu iddia etmiştim demin. Şimdi emin değilim.
Peki ya sen kimsin?
Kurban?
Katil?
İş birlikçi?
Bildiğim bir şey varsa, o da bilge zamanın vereceğidir doğru cevabı.
Yalnız, bekletmeyi pek sever. Laf aramızda uyuşuktur da biraz.
Tez canlılığıma hiç aldırmaz.
Ama ben bilmediğim şeyler için tanrıya şükrediyorum düzenli olarak.
Bir de dua ediyorum senin için.
Hep doğ istiyorum günüme.
Hep doğ istiyorum güne.
Gülüşümün öznesi ol.
Ne demişler:
Olduğu kadar, olmadığı kader.
İyi geceler...