14
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1701
Okunma
Ben hep basit şeylerle yetindim.
Bahçeli, küçük bir gecekondu da basit hayaller kurarken, sen en lüks sitelerde beyni küçük, hayalleri büyük insanlarla gününü gün ettin.
Sabahları işe yürüyerek gitmek ya da ite kaka dolmuşa binmek vazgeçilmezimdi.’ Arkayı dörtlüyelim ağbiler ’ demezse şoför o gün gülümsemem buruk olurdu.
Sen, son model otomobilinle yolunun üstü olmamasına rağmen Bağdat Caddesi’ nde hava atarken gülümserdin.
Öğle arası bir simit ve çay için yirmi dakika yürür mesaiye zor yetişirdim.Akşama kadar odun ateşinde pişmiş gevrek simidin tadı kalırdı ağzımda, mutlu olurdum.
Sen, beş yıldızlı otelin restoranında İtalyan yemeklerini tercih ederdin.İçin kaldırmasabile,sırf orada yemek yiyor densin diye Çin lokantası’nın iğrenç menüsünü isterdin.
Cumartesi gecesi ayaklarımı sehpaya uzatıp patlamış mısırla sinema seyretmenin keyfini hiç bir şeye değişmem.
Sen, sabaha kadar şampanya patlatıp,bedenini içkiye ve günaha teslim ederdin.
Pazar günü erkenden kalkıp yürüyüş yaparak tertemiz havayı solurdum.Sonra duş ve öğlene kadar süren kahvaltı sohbetleri, memleketin durumu, havası, şu bu derken düşürürdüm çok zaman hükümeti.
Sen,öğlene kadar yatıp sersemlemiş bir halde star baks kafelerin yolunu tuttururdun.
Kendimi kaybederdim salı pazarının kalabalığında.Nerede toplanmışsa insanlar oraya yönelip karıştırırdım sergiyi.’Üç tanesi on lira abla seç al ’.Bir yıkamada göbeğime çıksa da önemsemezdim.Gülerdim bazen , pazar malıyla modayı takip ediyorum diye.
Sen, marka takıntılıydın.Bir aylık kazancımı bir ayakkabıya verirdin.’İlla ki ...... olacak yoksa adam mı derler ’ dilindeki adamlığın tarifiydi bu.
Yol üstünde tezgah kurmuş,boncuklardan takı yapıp, para kazanmaya çalışan üniversitelilerden alırdım takılarımı.Mavi, yeşil, kırmızı küpeler kulağımda sallandıkça ayrı bir haz alırdım yaşamdan, yaşamaktan.Hem ben mutlu oluyordum, hem paraya ihtiyacı olan gençler.
Sen, altın kol düğmesi ve pırlanta işlemeli kravat iğnen ile ..... marka saatinin uyumuna mest oluyordun.
Ben hep basit şeylerle yetindim, Sen üstün ve değerlilerle,bu yüzdendir, benim sana senin de bana takıntılı olman.