2012’nin son aylarına doğru Filistin’in durumu BM’de ele alınmış;194.üye olarak "adaylığı" kabul edilmişti.
Bu şu demekti:
2.Dünya Savaşı’nın bitiminde,savaşın galipleri bir araya gelerek,1945 yılında Birleşmiş Milletleri kurmuşlar,şu anda da 193 üye ülke olarak faaliyetine devam ediyor demekti.
Ancak üye ülkeler arasında karar almada ve uygulamada bir "eşitsizlik" olduğu kesindi.
ABD,Rusya- O zaman SSCB-,Çin,Fransa ve İngiltere’nin yer aldığı beş ülke hem daimi temsilcilik hem de veto hakkına sahip idiler.Bu ülkelerden birinin "veto" ettiği kararın hayat bulma şansı bitmiş demekti.Böylelikle ortaya 5>188 ülkeden gibi bir garabet çıkıyordu.
Ayrıca bu beş ülkeyle birlikte Almanya’nın ( 6 ülke) en büyük silah üreticileri ve ihracatçıları olduğu da bilmemiz gereken bir başka handikaptır.
"Kast" görünümlü bu yapının adil olmadığı ve pratikte de adalet dağıtamadığı çok net olarak ortadadır.
BM’lerde yeni ve hakkaniyetli bir yapının ortaya çıkmasını talep etmenin tam zamanıdır.
Böylece 5 > 188 ’den "paradoksu" da tarihin çöp sepetine havale edilmelidir.