1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
980
Okunma

Tanrı insanı yaratırken baskı altında değil hür bir irade ile yarattı.
Peki iradeyi etkileyen psikolojik tahribatların nedeni neydi,insanın iç dünyasını kemiren ve her gün biraz daha intihar eylemine doğru götüren tanrı mıydı yoksa insanın kendisi miydi? ve her gün kendi psikologu olan insanın kendini telkinlerle düzelttikçe ve kendini toparladıkça neden yine bozulup intihar düşlerine doğru sürükleniyordu...bu insanın işi değildi.. her şeye rağmen kendini onarmaya çalışan bir insanın intihara sürüklenmesinde tanrının parmağı vardı..insanı vurmak için en basit yöntem buydu....
Bir intihar güncesini yazarken yüreğimin içinde oynanan senaryodan habersizim,
Bu senaryoyu kim yazdı ve kim çizdi doğrusu bilmiyorum
Ve bilmediğim fırtınanın beni alabora edişini
Ve her gün hatta her dakika yüreğimin içinden kopan çığlıkları izliyor
ve dinliyorum sessizce.
Dinlerken sessizliğim birden bozuluyor,
sinir damarlarım gerilmeye başlıyor
gerilmeye başlayan dudaklarımın arasından kopuyor kopacak olanlar,
zaten bunu durdurmanın mümkünü yok.
içimdeki senaryoya ana avrat küfretmeye başlıyorum
her attığım küfür biraz olsun beni teskin ediyor,dindiriyor beni
lakin ruh sağlığımı bozan bu fırtınanın içinde daha ne kadar kendimi
toparlayabileceğimi bilmiyorum,
bilmediğim bu düşün içinde bir intiharın eşiğine doğru yol alırken,
tanrının buna seyirci kalmasına anlam veremiyorum doğrusu
ve doğrusu anlam veremediğim bir çok şey var...
yine de her şeye inat yaşamak için direniyorum,
direnişin her şeyi kırabileceğini
ve bütün düzenlenmiş senaryoları
ve barikatları yıkacağına bütün duygularımla inanıyorum..
ekim 2013/Diyarbakır..