Bir kimseyi sahip olmadığı sıfatlarla övmek, onu kibarca yermek demektir. cemil sena
Emine UYSAL (EMİNE45)
Emine UYSAL (EMİNE45)

Sen bana bin ben sana

Yorum

Sen bana bin ben sana

13

Yorum

1

Beğeni

0,0

Puan

1835

Okunma

Sen bana bin ben sana

Sen bana bin ben sana


Üniversite hayatımın son yılına geldim ama okula geldiğimiz ilk gün daha dün gibi aklımda.
Ne kargaşaydı o öyle…
Anneannemle beraber, elimizde bavullar, önce merkezdeki okula gidip kaydımızı yaptırmış, daha sonra da ilçedeki okuyacağım okuluma gelmiştik.
Okul, yeşillikler içerisinde şirin bir yerdi, çok beğenmiştim. Okulu beğenmekle hemen her şey hallolmuyor ne yazık ki. Bir de barınma meselesi vardı. İlçe kazan biz kepçe kalacak bir yurt aramıştık anneannemle birlikte.

Hangi yurda gitsek; anneannem burun kıvırıp beğenmiyordu. Tabii onu da anlıyordum, biricik torununu emin ellere teslim etmek, rahatını, huzurunu düşünmek istiyordu. Bu uğurda, deyim yerindeyse ayaklarına kara sular inmişti de en sonunda ayakkabılarını eline alıp önüne çıkan ilk dükkândan kendine bir terlik almıştı.

Neyse ki anneannem, sonunda bana uygun bir yurt bulmuştu da içi rahat olarak memlekete dönmüştü.
İlk yıl çok rahat etmiştim, yurtla okul arasında sadece elli metrelik bir mesafe vardı ve öğle yemeğimi bile yurtta yiyordum.
İkinci yıl, kaldığım yurt yeni bir bina daha yaptı ve öğrencilerini oraya nakletti. Eh, bu bina diğer binadan daha gösterişliydi ama biraz daha uzaktı okula. İdare etmiştik sene sonuna kadar. Olan benim öğle yemeklerime olmuştu.


Bu yıl son yılım ve bizim yurt bir yeni bina daha yaptı. Yaptı ama kuş uçmaz kervan geçmez bir yerde. Ne servisimiz var ne de yoldan herhangi bir araç geçmiyor okula gitmek için.

Yoksa bana inanmadınız mı? İnanın, ben yirmi iki yaşında bir delikanlıyım ve benim adımlarımla tam tamına kırk beş dakika sürüyor yol. İlk günler çok yoruluyor çok da canım sıkılıyordu bu yolculukta. Yurt değiştirmeye kalksam, hâlâ bizim yurttan güzeli yok.
Şimdilerde sıkılmıyorum. Neden mi diye sorarsanız, anlatayım.

Ben, küçükken anneannem masal anlatırdı. Masallarının içinde bir de “Yol arkadaşı” vardı. O masal kısaca şöyleydi sanırım; “Bir gün bir adamın yolu yokuşa düşmüş. Bu zorlu yolu tek başına tıslaya tıslaya çıkıyormuş ki, az sonra yokuşu tırmanan bir başka adama yetişmiş ama rastladığı adam onun selamını bile almaktan gocunan yabani tipli biriymiş. Asmış yüzünü, yoluna devam etmiş. Diğer adam, inatla selamını yineleyip konuşmasını sürdürmüş olmasına rağmen aldığı cevaplar kısa ve doyumsuz oluyormuş. Sonunda adam dayanamamış; “Arkadaş, ne bu surat Allah aşkına? Sen bana bin, ben sana bineyim de şu yokuşu rahat çıkalım” demiş.
İkinci adam gayet sinirli “Ben kendimi zor götürürken bir de seni mi bindireceğim” deyip yine kestirip atmış.
İlk adamın pes etmeye hiç niyeti yokmuş.
“Ne binmesi arkadaşım? Ben onu mecaz anlamda dedim. Azıcık sen konuş, azıcık ben konuşayım da şu yokuşu nasıl çıktığımız anlaşılmasın dedim.”

Bu uzun yolda, yanımda sokak köpekleriyle birlikte gecenin dokuzunda yolculuk ederken bu masal geliverdi aklıma ama bu köpekler beni anlamıyor, ben de köpekleri. Peki, kime bineceğim şimdi? Pardon, kimle konuşacağım diyecektim.

Yol arkadaşım yoksa teknoloji ne güne duruyor. Cebimde daha dün aldığım yepyeni telefon var. İlk olarak annemi arıyorum. Sesi oldukça kalın geliyor.
“Hayırdır anne, hasta mısın?”
“Yok, evladım, iyiyim şükür. Biraz uzandıydım da ondandır” diyor annem. Uykulu uykulu benimle on dakika falan konuşuyor ama ne konuştuğunu o da pek anlamıyor. Anlaşılan uykusunu alamamış.

Telefonu kapatıp bu defa da anneannemi arıyorum. Tuhaftır ki, onun sesi de kalın geliyor. Tavuktan sülalesi mi var ne, o da uyuyor. Bense hasta olduklarını düşünüp üzülüyorum. Ama anneannem, annemden daha çabuk açılıyor ve ben yurda gelinceye kadar benimle sohbet ediyor. Hem de ne sohbet; bayramda yapacağı tatlıları, sabahları bana hazırlayacağı kahvaltıları ballandıra ballandıra öyle bir anlatıyor ki, o yolu nasıl bitirdiğimi inanın anlamadım bile.

Eh, benim yokuşta kimse olmasa da ben binecek birilerini buldum. Darısı diğer arkadaşlarımın başına…
Hepinize şimdiden iyi bayramlar. Ben bayramı dört gözle bekliyorum, ailemi çok özledim çok!




07.10.2013 /Emine UYSAL

Paylaş:
1 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Sen bana bin ben sana Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Sen bana bin ben sana yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Sen bana bin ben sana yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
sami biberoğulları
sami biberoğulları, @samibiberogullari
10.10.2013 11:18:04
Sevgili Emine.

Ne kadar güzel bir yazı olmuş bu. Sıcak, samimi, içten.

Devreye girince bizim torunlar/ Unutulur nice dertler sorunlar.

Öyle değil mi ? Rabbim onların mutluluklarını ve başarılarını görmeyi nasip eylesin her kuluna.


Çok çok güzeldi. Kutlarım.
Durmuş Çağlayan
Durmuş Çağlayan , @durmuscaglayan
9.10.2013 22:20:38
Merhaba Emine Hanım, çok güzeldi. Bir solukta okudum. Emeğine, yüreğine sağlık. Kutluyorum. Sizlerin de bayramınız mübarek, dualarınız kabul olsun. Selâm ve saygılarımla sağlıkla nice bayramlara..
Bir tutam hayat
Bir tutam hayat, @birtutamhayat
9.10.2013 21:29:46
Ne güzel.
Hepimiz öğrenci olduk.
Hepimiz geç saatlerde çıktık okullardan,
tenha, sevimsiz, biraz da korkutucu yollardan çok yürüdük yalnız başımıza.
Ne yazık ki,
bizim böyle anneannemiz olmadı.
hani yol arkadaşlığı yapacak flan.
O zamanlar,
cep telefonu da yoktu zaten.
Anneannemiz de,
köyün bilmem hangi saatinde,
kim bilir hangi işle meşguldü...
Neyse...
Lafı uzatmayalım şimdi...
Hoş bir muhabbetti...
Bilirim bu işleri...
Kızıma, hem üniversite hayatında, hem de iş hayatında çok yurt, ev tutmaya gitmişliğim vardır.
O günler geldi aklıma...
Biraz da,
gençliğe dönüverdim hani yazıyı okuyunca...
O güzel günleri hatırladım...

Çok hoş bir yazı idi.
Sizin çalışmalarınız hep güzel olur zaten.
Ahmet ÖRNEK
Ahmet ÖRNEK, @ahmetornek
9.10.2013 17:06:10
ne güzel bir konu
ve pekiştire pekiştire
gözümüze sokulan
kıskanılası bir anneanne torun
muhabbeti.. mevla herkese nasip eylesin böyle
muhabetleri...
gönülden kutladım arkadaşım
her dem saygımdasınız..
not: anneanneyi düzgün yazdım mı diye
iki defa yazıdaki yazılımına baktığım
fark edilmemiştir umurım
Makedonyalı Şair
Makedonyalı Şair, @makedonyalisair
9.10.2013 15:46:49
10 puan verdi
Çok güzeldi..
Hep çocuklarımız için bütün çabalarımız, onların mutluluğunu görmek bizleri mutlu ediyor.

Hayatta bayramları beklemeden birbirimizi hep arayalım.
Hayat dostlarla güzeldir..

Mutlu Bayramlar dileklerimle..
sareyaprak
sareyaprak, @sareyaprak
9.10.2013 14:10:27
Çok sıcak,hayatın içinden bir yazı..iyi ki yakınlarımız var...iyi ki teknoloji var ve ne mutlu sana böyle yetişkin bir torunun var...

Oğlumuz inşallah hayırlısı ile iyi bir işe başlar...Bahtı açık olsun....

Selamlar...
AYSE 09
AYSE 09, @ayse09
9.10.2013 11:19:29
nasıl bir duygu bilmem ama torunlar çok sevliyor
inşallah seneye bu duyguguyu tadacağım torunum bu yıl lise son şimdiden içimde bir heyecan fırtınası var
ne güzel anlatmışsın bende torunun yazdı diye okudum harikasın canım sevgilerimlesin
Hasan Özaydın
Hasan Özaydın, @hasanozayd305n
9.10.2013 10:26:41
Sen bilmezsin ,sen anlamasın anneanne demiyorsa,
Üzmemek içindir sevdiğini .
Şimdiki gençler bir başka ,
Karıştırmak istemezler başkasını..

Tebrik ederim saygılarımla.
athena
athena, @athena
9.10.2013 09:00:03
Öncelikle annannesi ile birlikte üniversteye gidip yurt aramaları benide üniversteye başladığım ilk yıla götürdü.Bende annanneci bir insanım ve üniverstenin ilk günü kayıtlara birlikte gittiğimizi benim tüm inadıma rağmen öğlen düzenli yemek yemem için yemek kartını bana zorla aldırttığını ama ilerleyen zamanlarda benim yine yan çizdiğimi ve onun torununun iyiliği için elinden geleni yaptığını çok iyi hatırlıyorum.Allah ömür versin hayattaysa annanneye.İnsana insan lazım iki kelam edeceği heleki böyle bitmek bilmeyen yollarda çıkılmaz görünen yokuşlarda.Sıcacık bir anıydı teşekkürler güzel kaleminize.
BOZOK KIZI
BOZOK KIZI, @bozokkizi
9.10.2013 08:53:58
Sen harikasın arkadaşım ya ne güldürdün sabah sabah beni, ne güzel bir öğrenciyi anlamak ve onun dilinden anlatmak yol arkadaşlarını ne deyim doyumsuzdu tebriklerimle kucak dolusu sevgiler..
Alper Arslan
Alper Arslan, @alperarslan
9.10.2013 04:06:35
Bir öğrenci olarak seni çok iyi anlıyorum kardeşim hayatında başarılar dilerim.
Davidoff
Davidoff, @davidoff
9.10.2013 01:25:26
:(

Hayat nasıl bir rüzgar...

Doğ diye uğraş. Büyü diye uğraş, derken büyüsün. Sonra da neden büyüdü diye üzülmeye başla.



GÜLDESTE
GÜLDESTE, @guldeste
9.10.2013 01:19:04
10 puan verdi
çok güzel eminem çok güzel yaa evet daha dün gibi değil mi şimdi üniversite bitiyor hayırlısı ile sonra hayatın yeni bir yoluna adım atılacak iş hayatı çok çok duygulandım inan dünya tatlısı oğlumu ve seni sevgiyle öpüyorum
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL