Habil’in damarlarından boşalan kan toprakla buluştuğunda, kötülük; Kabil’in bedeninde dünyaya ayak basmıştı. Şeytanın isyanı çığ gibi büyüdü, ruhlar âleminden yeryüzüne inen her canlıyla beraber. İbrahim’i ateşe atanlar, Musa’nın Firavunları, Hz.Muhammet’i taşlayanlar, Hasan’ı Hüseyin’i katleden Yezit’in soyu…

İyilikle savaştılar, güzelliği çirkinleştirmek adına… Ve bugünlere kadar geldiler. Kötülük her zaman olacak, ezelden başladı ebede kadar sürecek… Ama dün iyilik nasıl kazandıysa bugünde kazanacaktır. Yeter ki inanalım, birlik olalım…

Sen bir kibrit çakarsın ağaç dibine, palazlanır, rüzgârlarla dağılır, yayılır koskoca bir ormanın dört bir köşesine… Yakacak kibritimiz de var yakılacak ağaçta…

Birilerine bakıp onlar huzurlu bir hayat sürerken ben neden bu tehlikeli dehlize giriyorum düşüncesini yenmeliyiz. Çünkü bizi yaratan her birimize ayrı bir görev yükleyerek indirdi bu topraklara… Biz var olmazsak onlarında huzuru olmayacak değil mi? O zaman bakıp da imreneceğimiz kimse de olmayacak… Bizler için olmasa da artık, çocuklarımız için bizden sonra gelecek nesiller için yakmalıyız o ateşi… Bizi de yakacağını bilsek dahi…

Hiçbir zaman tek olmadık aslında… Milyonların duaları her adımımızda yanımızdaydı. Ve bundan sonra atacağımız her adımda da olacak… Hatırlar mısın bir karnaval alanından bahsetmiştim. Şimdi o karnaval dağıldı. Az önce maskeli şarlatanların güldürdüğü halk yine suratı asık bir şekilde yarınını düşünüyor, yarınlarını… Maskeliler değişti ama maskeler aynı… Camilerin arkasına inşa edilen sinagoglar ve kiliseler de öylece duruyor… Palyaçolar uyurken dahi yüzlerindeki boyayı silemiyor, gerçek yüzlerini görmeye tahammülleri olmadığından…

Eğitmek gerekiyor, o halkı… Ona perdelerin ardını anlatmakla olmuyor, onları perdelerin ardını görebilecek bir seviyeye taşımamız gerekiyor. Savaşlar tarihimizin olmazsa olmazı, her zaman kurşun sesleriyle yankılanacaktır boşluk ve kurşunlarla delinecektir gökyüzü perdesi… Son yüzyıl ile birlikte akıl oyunlarıyla yürütülüyor bu mücadele… O zaman silahımızı iyi seçmeliyiz…

Unutma M. Kemaller bu topraklardan hiç eksik olmayacaktır. Ve bu millet nice Kurtuluş savaşından zaferlerle çıkacaktır. Yeter ki inanalım, yeter ki silahımızı iyi seçelim’
Ahmet Demir